Su an icinde bulunduğum durumdur. Ölsem daha iyidir. Moralim sıfırın altında ezilmektedir. Bense ölmek istemekteyim. Gercekten okumu istedim. Bir haftadır ruh halin dejenere edilmiş durumda.
otoyolda seyrederken; karşı şeritten gelen sarı damperli kamyonun uzunlarını tam karşında görmenle, hayatını kurtaran manevrayı yapman arasında geçen sürede hissettiklerindir.
gerçek eğlencedir. ölüme yaklaşıp onu görmek ve sonra normale dönmek kadar insanda yaşama sevinci yaratan ve kendine güvenini arttıran birşey yoktur.
3 kere yaşadım bu durumu.
birincisi arabayla 150 metre uçurumdan yuvarlandım. yarım dakika sürdü. çizik bile almadım.
ikincisi havuza çakıldım kafa tasım çatladı. 12 dikiş atıldı kafama.
üçüncüsü 40 metreden denize atladım. gece. tabi altının kayalık olmadığını bildiğimiz bir yerdi. ama o an yaşanan şey nasıl desem, hayata yeniden gelmek gibiydi.
bir yol ayrımına gelindiğini göstergesidir.
yapılacak bir seçimin habercisidir. keşke dememek için acele karar verilmesini istemeyen ruhun bünyeye verdiği bi tepkidir.
ve hep demişimdir, ölmeyi isteyince, ölecekmiş gibi hissedince ölünmüyor.
Kalbiniz çarpmaya başlar yavaştan, genç yaşınıza rağmen kalp krizi geçirdiğinizi zannedersiniz. Aklınıza vasiyet yazmak bile gelebilir.
(bkz: işte bunlar hep panik atak)
sonbaharın gelişiyle beraber insanın ruhunu kaplayabilen histir.
aldırmamak lazım, uzun süre yürüyebilecek bir eküri bulun kendinize ve nerede yaşıyorsanız yaşayın; çıkıp da uzun uzun yürüyün. mesela fatih'ten yola çıkıp da beyazıt, sultanahmet, gülhane, kabataş, beşiktaş, ortaköy, kuruçeşme...
eküri bulamazsanız, eğer yalnız bir adamsanız(ya da kadın, ya da eşcinsel) o zaman da güzel şarkılar bulun ve seyyar bir müzik çalar.
sadece bana mı oluyor his modelidir. yarım saat daha yaşamak istiyorum ama zor gibi. hislerim beni hiç yanıltmadı, buna ölüm öncesi insanın öleceğini hissetmesi de eklenince %99,9 yarım saate paketim.
bari sözlükten çıkış yapayım da, mesajlarımı okumasınlar lan. ölü ölü rezil olucaz amk.
Bir keresinde hissettim. Eşime "bugün ölecekmişim gibi bir his var içimde " Demiştim.
Sabahtı. Minibüste sınava gidiyorduk. Tüm gece uyumayıp ders çalışmıştım. Akşam eve geldik. Çok yorgun ve bitkindim. Makarna yaptım. Yedik. Uyumaya gittik....
Onca uykusuzluğa rağmen uyuyamayıp geri döndüm. TV açtım. Aradan epey zaman geçti.
Hiçbir şey yapmadan oturduğumu farkettim. Saat 00' a gelmişti. Televizyon bile izlemiyorum, gidip yatayım barı dedim. Su içmek istedim. Damacanaya eğildim. Su doldururken ocağı açık Unuttuğumu farkettim ve bunun nasıl olmuş olabileceğini Çözemedin. En büyük ocak açık kalmış , tahminen 2 saati aşkın süredir içeriye doğal gaz sızıyordu. Hemen evi havalandırdım ve eşini kontrol ettim. Çok korkmuştum .
Ve bunca yorgunluğa , uykusuzluğa rağmen uyumamam. Uyuyamamam... Gidip su içişim o sırada ocağı farketmem. işte bu mucizeydi. Çok büyük bir mucizeydi. Ben odaya geri dönmemiş olsam o gün ölecektik . bir şey sanki beni uyanık tuttu. Korudu bizi. Şüphesiz ki allah ' tı. O günden bir kaç gün sonra çok hasta oldum. Karın ağrısından kıvrandım . özel bir hastaneye gittik. Tahlillerden kan göründüğü için mide kanamasından şüphelendiler. Çok aşırı sancılandım. Doktorlara durumu anlattım ama tam Anlatamadım. Mutfak amerikan mutfak. Gazla saatlerce oturdum . mucizeydi uyumamam.
Bazen içinde bulunduğum durumdur. Hatta daha o günlerde araba çarpacakmış gibi bir his vardı içimde ama ne hikmetse çarpmadı o araba. Belki bugün çarpacak... Nasip.