öldüren işkolu kot taşlama

entry3 galeri0
    1.
  1. kot beyazlatmak veya eskitmek için dünyada makina kullanılarak yapılan işin ülkemizde elle yapılması sonucu işçilerin sağlığına geri dönüşümü olmayan zararlar veren kot taşlama işinin iş cinayetlerine sebebiyet vermesidir.

    durumun Tuzladakinden daha ciddi boyutta olduğu söyleniyor. Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre en az 5-10 bin kişi bu işte çalışmış şimdiye kadar; 1987-88'den bu yana.
    istanbul'da halen Küçükköy, ikitelli, Sultançiftliği, Halkalı, Alibeyköy semtlerinde her türlü denetimden uzak çok sayıda kot taşlama atölyeleri var. Bunlar fason firmalar. Büyük kot firmalarının fason işlerini yapıyorlar. ihracat yapan firmaların pis işlerini yapıyorlar. Bu atölyelerde insanlık dışı koşullar var.
    Tedavisi yok, maalesef. Bir noktaya gelmişse ölümle sonlanıyor. Ama hafif vakalarda o işe devam edilmezse hastalık ilerlemeyebiliyor. Tek çare, akciğer değişimi. Bu da Türkiye'de şimdiye kadar başarıyla yapılamadı. Hastanın yurtdışına gitmesi gerekiyor...

    daha tıbbi bir açıklama için bu konuda araştırma yapan işçi kardeşliği partisi genel başkanı * göğüs hastalıkları uzmanı prof. dr. zeki kılıçarslan şöyle diyor:

    --spoiler--
    TEKSTiLCiLERDE MADENCi HASTALIĞI
    Kot taşlama, kotların beyazlatılması, eskitilmiş görünümü verilmesi için, kumun kuru hava kompresörleriyle kotların yüzeyine tutularak aşındırılması işlemine verilen ad. Bu uygulama sırasında solunan tozlar akciğerde silikozis hastalığına yol açıyor. Ucuz olduğu için bu yöntem kullanılıyor. Kumun özü silisyumdur ve ciddi hastalık yapar. Bu hastalık aslında madencilerde olur. Tünel, yol yapımında, döküm işinde çalışanlarda rastlanan klasik madenci hastalığı. Bizim de bilmediğimiz şekilde meğerse kotlar yıpratılırken kum kullanılıyormuş. ilk önce başka doktorlara gitmiş hastalar, tüberküloz sanılmış. Bu hastalıkta akciğer filmindeki görüntü, tüberküloza benzer çünkü. 8-10 hastanın akciğerlerinden gereksiz şekilde biopsi yapılmış ve görülmüş ki toz (kumlama) hastalığı.
    --spoiler--
    3 ...
  2. 2.
  3. kotlar beyazlıyor hayatlar kararıyor!

    işçiler konuşuyor; Yoksulluğun, çaresizliğin bir çıkışıydı Kot Taşlama işi, evin kirası, ailenin ekmeğiydi.

    Binlerce işçisi oldu, binlerce de hastası...Bilinmiyordu bu hastalık, anlaşılmıyordu, anlaşıldığında iş işten geçmişti.

    Kimse bilmiyor muydu, bu işi daha önce yaptıranlar bilmiyorlar mıydı?

    Hayır atölyeler, markalar, çalışma bakanlığı ... biliyorlardı, şartları biliyorlardı, olacakları biliyorlardı ama kazançları için susuyorlardı!

    Onlar kot taşlama işçiliğini, Avrupa'da yasaklanıp sonlandırıldığı için, buralara taşıyanlar değil miydi?

    Doktorlar anlatacak; Ne menem bir hastalıktır bu Silikozis, nasıl başlar, nasıl sürer, hayatları nasıl değiştirir ve nasıl sonlandırır...

    Anlatacaklar hastalanan ilk işçilere neden silikozis teşhisi konulamadı, Silikozis'in tekstil sektöründe açığa çıkışı nasıl algılanamadı.

    Avukatlar anlatacak; işçilerin durumu nedir? Kayıtları bile olmayan işçilerin mağduriyetleri nasıl çözülecek?

    Bu Dava işveren ve işçi kavgasının davası mı yoksa onlarca Milyon Euro'luk kocaman markaların, imaj için nasıl katilleştiklerinin bir sembolü mü?

    " ihracatımız fazla bu işi çok kurcalamayın" diyen Devlet'in ihracat hesaplarında hastalanan işçiler sadece birer ayrıntı mı?

    Bu Dava, bir cinayet hatta katliam davası değil mi?

    Basına ve Kamuoyuna duyurulur!

    06.09.08 cumartesi günü saat 15.00-17.00arasında insan Hakları Derneği istanbul Şubesi'nde Kot Taşlama işçileri'nin durumu ve Slikozis hastalığı hakkında kot taşlama işçileri, mağdurları, konunun uzmanı doktor ve avukatların katılımıyla sunum gerçekleştirilecektir.
    2 ...
  4. 3.
  5. taşlanmış kota boykot!

    şirketlerin kot taşlama katliamını artık bilmeyen yok.
    haberlerde çıktı kot taşlama işçileri, tv kanalları onların üzerinden reyting yaptılar.
    gazetelerde boy boy resimleri çıktı, sayfa sayfa haber oldular, gazetelerin de tirajı arttı.
    şimdi herkesin haberi var ama işçilerin durumunda hiçbir değişiklik yok.
    devletin bu katliama karşı bir şey yapacağını düşünmek ahmaklık olurdu.
    öyle ya önemli olan ihracatımız, gayrisafi milli hasılamız, patronların cebine dolan dolarlar, eurolar...
    zaten patronlarla yönetenler aynı şebekenin elemanları değil mi.
    komşuda pişer bakanlara, müsteşarlara da düşer.

    katiller tezgahı çok iyi kurmuşlar, işçiler mahkemeler önünde ya da başka mercilerde
    ne bir sağlık güvencesi hakkı ne de tazminat alabiliyorlar.
    çünkü sigortasız oldukları için bu işte çalıştıklarını ispat edemiyorlar.
    hastalıktan dolayı başka bir işte çalışamıyorlar, yetmezmiş gibi
    ilaçlarını dahi alamıyorlar.

    burada iş hepimize düşüyor, zaman dayanışmamızı gösterme zamanı.
    zaman gözünü para hırsı bürümüş patronlara ve onların suç ortaklarına karşı çaresiz olmadığımızı
    sessiz kalmayacağımızı göstermenin zamanı.
    çünkü hepimiz öyle ya da böyle aynı çarkın dişlileri altında eziliyoruz.
    biz bu katliamları yapanlara, ezenlere, sömürenlere insanların hayatlarıyla oynayıp sonrada "biz lazerli sisteme geçtik" deyip işin içinden sıyrılmanın bu kadar kolay olmadığını gösterebiliriz.

    nasıl mı?
    bu şirketlerden taşlanmış ya da taşlanmamış kot ya da başka bir ürün satın almayarak
    ve bu tavrımızı çevremizde yaygınlaştırarak!
    eğer bunu başarabilirsek;
    hem bu katillere yaptıklarının bedelinin bir kısmını ödetmiş olacağız,
    hem de bir daha böyle bir şey yapacak olanlar
    bir kere değil bin kere daha düşünmek zorunda kalacak.

    kot taşlama, satma, alma

    boykota katıl!

    http://www.kottaslama.org
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük