öldükten sonraki hayat

entry19 galeri0
    1.
  1. islama göre asıl hayattır.

    uykuyla hislerimiz bu dünya ile ilgilerini keser kesmez rüya aleminde ayrı şeyler gördüğümüz farklı konuşmalar dinlediğimiz gibi, ölümle bedenden ayrılan ruhumuz, kabir alemi dediğimiz bir yeni alemle tanışır. ölüm anında azrail aleyhisselamı gören insan bu yeni alemde sorgu melekleriyle karşılaşılır. müminin güzel amelleri sevgili birer arkadaş gibi onunla bu yeni hayatta birlikte olurlar.

    kabir hayatı dünya hayatıyla ahiret arasında bir köprüdür. bu yüzden bu hayata berzah hayatı da denilir. bu alem her insan için farklı bir şekilde kendini gösterir. şehitler bu hayatı öldüklerini bilmez bir halde geçirirken ilim tahsili üzere ölenler bu alemde de ilme devam ederler. inançsızlar için ise bu alem cehennem azabının ilk numunelerinin tattırıldığı bir azap ülkesidir.

    ölüm, ruhun bedenden ayrılmasıdır. yaşadığımız âlemden kabir âlemine yolculuktur. ruh azrail aleyhisselam vasıtasıyla "berzah alemi"ne götürülür. bu alemde göreceğimiz ilk melek azrail’dir. o en kıymetli cevherimiz olan ruhumuzu gönül rahatlığıyla teslim edebileceğimiz güvenilir bir emanetçidir. ölüm anında ruh beden hapsinden kurtulur; fakat bütün bütün çıplak kalmaz. çünkü "misali bir cesetle" başka bir tabirle "latif bir gılaf" ile kuşatılmıştır.

    dünyada kaldığı sürece bedene bağlı olan ruh, ölüm sebebiyle bir derece serbest kalır. bedendeyken görmek için göze, işitmek için kulağa, düşünmek için beyne muhtaçken; artık bu aletlerin varlığına gerek duymadan görür, işitir, düşünür ve bilir. rüyada olduğu gibi…

    ruh, kabir hayatından sonra "mahşer"de yeniden yaratılan bedenine döner, dünyada yaptıkları için o "büyük mahkeme"de hesap verir. sonrası ebedi cennet veya cehennemdir. bu menzillerde lezzet de elem de hem cisimle hem de ruhla tadılır; dünyada olduğu gibi.

    kabir hayatını yeniden diriliş takip edecektir. ruh zaten ölmediğinden diriliş beden için söz konusudur. ba’s (diriliş) ile ruhlar yeni bedenlerine kavuşurlar ve hesaba çekilmek üzere mahşer meydanına çıkarlar. orada vakfe denilen bir süre kalındıktan sonra mizan safhasına geçilir. iman ile ölen ve bu mizanda sevapları günahlarından ağır gelenler, ebedi saadet menzili olan cennete sevk edilirler. küfür üzere ölenler allah’ın azap diyarı alan cehenneme giderler. günahları sevaplarından daha ağır gelen müminler de bu günahlarının temizlenmesi için o dehşetli cehennem azabını tadarlar; daha sonra onlar da cennete ulaşırlar.

    ister bedenimizin dağılmış olan parçaları, hücreleri, zerreleri bir araya toplamakla, ister belli bir genimizin çekirdek olarak kullanılarak inşa edilmiş olsun, dünyadaki bedenimizin aynısıyla dirileceğiz. yani, kendimizi tanıyacak şekilde tekrar dirileceğiz. bu yeni bedende bazı değişikler olsa bile, şimdiki yapısı bize yabancı gelecek şekilde bir değişikliğin olmayacağı muhakkaktır. islam’ın mesajlarından bunu anlıyoruz.

    hadis-i şerifte insanların bedeninde yer alan ve bütün durumlarda aslî hüviyetini muhafaza eden ve “acebu’z-zeneb” denilen kuyruk sokumundaki bir hücrenin / bir molekülün, bir genin, bir çekirdeğin esas alınarak onun üzerine yeni vücudun inşa edileceğine dair bilgiler yer almaktadır. hadisin ilgili ifadesi tam şu anlamdadır:

    “insanın bedeninden her şey çürür, ancak acebu’z-zeneb denilen bir kemik / bir parça çürümez; kıyamet günü insanların bedeni bu parça üzerinden inşa edilir.”(buharî, tefsir,78).

    gerçek şu ki, bütün insanlar öldükten sonra kıyamet gününde yeniden diriltilecektir. bütün semavî kitaplar, bütün peygamberler bu konudaki allah’ın -müminler hakkındaki- cennet müjdesini ve “inkârcılar hakkındaki- cehennem azabını haber verdikleri gibi, milyonlarca evliya keşif ile bu haberin doğruluğunu bize bildirmişlerdir. misal olarak birkaç noktaya dikkat çekmek istiyoruz:

    rivayet olunuyor ki ubey b. halef veya as b. vail, hz. peygamber (s.a. m.)'in huzuruna bir çürümüş kemikle gelmiş, onu eliyle ufalayarak "allah bunu böyle çürüdükten sonra diriltir der misin?" demiş. o da "evet, seni de diriltir ve ateşe kor." diye buyurmuş ve bunun üzerine şu ayetler inmiştir:

    insan şunu hiç görüp düşünmedi mi ki; biz kendisini bir nutfeden / spermadan yaratmışken, yaman bir hasım kesildi bize. nasıl yaratıldığını unutarak, bir de bize misâl vermeye kalktı: “o çürümüş kemikleri kim diriltecek!” diye. de ki: “onları ilk defa yaratan diriltir, hem o, yaratmanın her türlüsünü bilir.” o’dur ki sizin için yeşil ağaçtan bir ateş yaratır, siz de onu tutuşturup durursunuz. gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini yaratmaya hiç kadir olmaz mı! elbette olur! o her şeyi yaratan, her şeyi hakkıyla bilendir.”(yasin, 36/77-81).

    her gece uykuyla ölür, sabah uyanmakla dirilmiyor muyuz? buna gücü yeten allah’ın ölenleri diriltmeye gücü yetmez mi? peygamberimiz (asv) “uyku ölümün kardeşidir.” buyurarak, uyku ile ölüm arasındaki bu sıkı ilişkiye dikkat çekmiştir.

    her kışta kış uykusuna yatan binlerce canlı baharda yeniden dirilmekte olduğu bir gerçektir. keza, milyonlarca ağaç ve bitki, kışta gövdeleri / cesetleri ve tohumları, çekirdekleri hariç, meyveleriyle, çiçekleriyle, yapraklarıyla ölüp kuru kemikler haline geldikten sonra, baharda yeniden dirildiklerini görmeyen yok gibidir.

    demek ki; “her geceden sonra bir sabah, her kıştan sonra bir bahar olduğu gibi, her ölüm gecesinden sonra da bir diriliş sabahı, her kıyamet kışından sonra da bir haşir baharı olacaktır.”

    bu konuda misaller pek çoktur. fazla uzatmamak için bu konuda samimi inanmak isteyenlerin harika bir rehberi olacak kapasitede olan bediüzzaman hazretlerinin “haşir risalesi”ni tavsiye etmekle yetineceğiz.

    Alıntıdır.
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. yaşamaktan korktuğum hayattır. cennet ve cehennem yaşamı başlayacaktır.
    0 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. kimileri için olmadığı idda edilen hayat. Onlara gülesim gelmiyor değil. Keşke dedikleri gibi olsa...

    Yani düşünsene 5 10 yada 80 90 neyse yıl yaşadın iyi veya kötü bir hayatı tükettin, öldün. Yok oldun ruh yok bişey yok hesap kitap yok. Oh mis. Ne güzel olurdu dimi.

    Ama.. ya varsa?...

    Gece gece varoluşsal problemler de hiç çekilmiyor.
    5 ...
  8. 6.
  9. götünüze pamuğu tıkadıkları anda başlayacaktır.
    4 ...
  10. 7.
  11. 8.
  12. bu sabah birden benim de aklımı kurcaladı, kendi kendime lan öldükten sonra ya mezarda dümdüz yatarsak dedim sonra da hemen saçmalama ölmüşsek demek ki sadece bedenden ibaret değiliz bir ruh da var ve ruh varsa onun yolculuk ettiği bir yerler de var o zaman böyle bir şey imkansız deyip kendi kendimi durdurdum.
    3 ...
  13. 9.
  14. adam ya varsa diyor, sonra da inanmayanlara kıçımla gülüyorum diyor. 'ya varsa' dediği şeye inanmayanlara kıçıyla gülen birine her yerimle gülerim.
    5 ...
  15. 10.
  16. öldükten sonra hayat cümlesinde bir anlatım bozukluğu vardır. önce hayat sonra ölüm olur, tersi saçmalıktır.
    4 ...
  17. 11.
  18. en çok merak ettiğim muamma.

    aslında tamda muamma dememeli çünkü rabb ayetlerinde bize gerekli olan, yeterli olan bilgiyi veriyor. insanın neyi beklediği. elhamdulillah. insanız ya işte, ben ahirete kadar yani yeniden dirilişe kadar ölen insanların ruh hallerini merak ediyorum. belkide "ruh halleri" ifadesi yanlış olabilir. yaşanan nedir. an nasıl geçer. "an" diye bir şey var mı. an olursa zaman kavramı olur. değişik. işte tamda kelimelerin düğümlendiği, çıkmaza girdiğiniz nokta burası. nedir. ne oluyor. hoş çok önemli bir mesele değil ama işte merak ediyorum.

    ölüm gerçekten ansızın gelen gerçeklik. yaşayan daha doğrusu yaratılmış canlı cansız her mahlukat er yada geç yok olmaya mahkumdur. bize tanınan bir süre var. bu süreyi nasıl geçirdiğimiz mühim. nasıl geçirmemiz gerektiği ise zaten kitab-ı mukaddeste yazıyor. allah bize akıl fikir versin. hala vaktimiz varken.

    allah bizim kulluğumuzu kabul etsin. inşallah bizden razı olur. iyi yada kötü her şekilde o'na yönelmek durumundayız.
    allah'ım sen bize son nefesimize kadar senin razı olacağın bir hayat bahşet. çocuklarımı, neslimi faydalı insanlar eyle. onları iyi insanlardan kıl. amin.
    3 ...
  19. 12.
  20. dünyadaki binlerce canlıdan tek farklı tarafımız biraz daha gelişmiş olmamız.. başka bir özelliğimiz yoktur yaşıyacağız ve öleceğiz. herkesin kıyameti öldüğü gündür.
    5 ...
  21. 13.
  22. olması ancak olmaması kadar ihtimal sahibi bir muamma. hiç gerek yok arkadaşlar tartışmaya herkes canı ne çekiyorsa onu yapsın.
    1 ...
  23. 14.
  24. Normalde ve genellikle kendince sağlıklı düşündüğünü iddia eden pek çok kimse öldükten sonraki hayatı merak eder. Gerçi kulaktan dolma bilgiler harici, soran soruşturan araştıran okuyan öğrenen, kaynaklarından bilgi sahibi olan insan az dır. Bir gurup daha vardır ki içinde bulunduğum, dünyaya gelmeden önceki hayatı merak eder. Öyle ya, ruh bedenden çok önce yaratıldı. Emareleri var. Nasıl mı? Bir ortama giriyorsun, biriyle tanışıyorsun hemen kaynaşıp sanki kırk yıllık ahbap gibi muhabbet ediyorsun. Bu nasıl oluyor? Demek ki zahir ulemanın söylediği, ezel bezminde (kalu belada) tanışan ruhlar, dünyada da tanışır buluşur görüşür ve kısa sürede kaynaşırlar. Yaşanan Aksi de var durumun, şöyle ki; biriyle tanışmak istiyorsun, sana öyle soğuk davranıyor ki, anında bitiriyor herşeyi soğuyorsun ve görüşmek istemiyorsun.

    işte bu ve benzeri yaşanan garip durumlar, ölümden sonraki hayat için aslında birer ipucu. Eğer öyle olmasaydı tüm insan ilişkileri stabil olurdu. Ama öyle değil işte. yani geçmiş olmadan gelecek olmaz misali olayı en evvelden düşünüp öyle değerlendirmek gerek. Bu insanı ölümden sonraki hayatı öğrenmeye sevk edebilir bi nebze de olsa.
    2 ...
  25. 15.
  26. yukarıdaki entrylerde varoluşsal vb. diyerek cool görünmeye çalışan mantık kurmaktan yoksun insanları gösteren başlık.

    yazının "ya varsa" diye bitmesi zaten varoluşun aşşşırı* sorgulandığını gösteriyor.

    bir başkasının formülü daha çarpıcı: "ölmüşsek demek ki bedenden ibaret değiliz" şu yazdığını okuyup nedensellik kurar mısın, ne alaka!
    5 ...
  27. 16.
  28. Allaha kavuşmak, düğün bayram. Şüphesiz balikesirli elhamdülillah müslümandır.
    0 ...
  29. 17.
  30. öldükten sonra neler olduğunu bilebileceğimiz hayattır.
    0 ...
  31. 17.
  32. münker ve nekir ile tanışacağımız hayat. sorulara doğru cevap verirsek sıkıntı yok. ruh olarak istediğimiz gibi takılmak serbest. ama yanlış cevapta ''kel pehlivan'' adlı büyük bir yılanı üzerimize salacaklar. ve ahirete kadar işkence.
    0 ...
  33. 18.
  34. Kelime olarak ölüm yaşamın bittiği andır. Bilimsel olarak yaklaşırsak vücutumuz dünyadaki yaşamımız için tasarlanmıştır. Şimdiki yazar yada çaylak şekline gelebilmen için öncelikle babanda kibarca bir su damlası idin oradaki varoluşunu şuan araştırmadığım için bilmiyorum ama ordan nasıl yokolduğunu ve anne rahminden sonra şimdiki durumuna gelebilmen için doğduğunu biliyoruz. Bu andan itibareni 0 noktası kabul edip ölümümüze kadar olan zamana yaşam diyoruz. Öldükten sonraki hayat vücutun için belirli bir süre daha devam ediyor taki sadece kemikler kalana kadar (kömülenler için) hayat burada bitiyor ama inancı olanlar için burada düşüncede yeni bir hayat başlıyor. Her inancında kendine göre bir devamı var. Biz bu hayatları ne duyu organlarımızla nede teknolojimizle kanıtlayamadık.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük