yaşam döngüsüne katkı.
nasıl ki oksijensiz yaşayamıyorsak, karbondioksite ihtiyaç duyuyorsak, güzel böbrekler için yeterince su tüketiyorsak, büyüyüp gelişmek için de bünyeye az biraz azot vakumlamak gerek.
bitki ve hayvanların üretmiş olduğu atıklar, yine biz insanlar dahil olmak üzere tüm canlıların ölü bedenleri toprakla birleştiğinde, tabiat ananın gözleri kalp kalp olur. toprakta bulunan denitrifikasyon bakterileri, nitrit ya da nitratı azot gazına çevirir. böylece azot atmosfere karışıp canlıların gelişmesine destek olur. azot, özellikle bitkilerin mihenk taşıdır ayrıca. onlar bu sayede büyür, bizler bu sayede nefes alır veririz.
her ne kadar cennete gidemeyeceğimi bilsem de, sonsuza dek orda olmak istemezdim. böyle her yer beyaz, herkes genç, mutluluk akıyor. meyveler, şaraptan nehirler (ki bu dünyada yasak olan orda neden ödüldür onu da daha kavrayamadım)
insana bu kadar bolluk, huzurdan ve sırandanlıktan sonra sıkılır. düşünsenize hep aynı şeyler.
sonsuza dek!
sıcak bi yaz günü, buz gibi evime gelmezsem.
aşk acısından kendini bilmez bi halde kulağımda müzik bi şehrin sokaklarında akşama dek kaybolmazsam.
ne biliyim kimse görmeden burnunu bile karıştıramıyorsun lan.
evet evet sen de yaptın hani.
bebeğimin sağlıklı bi şekilde, sevdiğim kadınla beraber büyümesini izleyebileceğim bi dünyayı bence geçemez. varsın şarap nehirleri onların olsun.
bileşenlerine ayrılıp toprağı zenginleştireceksin. azot döngüsüne yardımcı olacaksın. kendizini o kadar özel görmeyin. cennet ve cehennem peri masalından ibaret.