götümüze pamuğu tıkayıp yollayacaklar. kabirde cesedini kurtlar yiyecek. eğer çok günahkarsan kabir azabı denen illet seni bulacak günahın az ya da yoksa ya da yaratıcı tarafından rıza gösterildi ise orası sana gülistan olacak. sonra bekleyeceksin kıyametin kopmasını.
Oldukten sonra boyut degisicek suanki beyninle algilayamiycagin bir boyut ozaman dusunce ve hissiyat olmiycak hangisi daha iyi, dusunmeyip hissetmemek zamanin yok olmasimi yoksa burda dusunmekten yorulup hormonlarinin seni mutlu ettigini veya sinirlendirdigini bilerek sahte biseyi yasadigini bilerek beyninin sana surekli yalan soyledigi gercegiyle yasamakmi.Gercek demisken gercekligin gercek oldugunu bize soyliyende yalanci beynimiz ve ona mecburiyetten inanmak zorunda olusumuz.
yok olacağız ve yok olduğumuzu bile farkında olmayacağız. aslında çok dramatik bir yanı da var. şimdi acı kuvvetleniyor kuvvetleniyor ve sen tam zirvede bırakıyorsun.
bana ölüm ayrıca kusmak gibi geliyor, hani böyle kusunca ağızdan zehri atarsın ama bir kasılma sonucu olur ya, işte aynen öyle olacak ve soğuk terler öldükten sonra boşalacak bedenimizden ve varlık denen zehri attığımızda bedenimize bir rahatlama gelecek, tabi o rahatlamayı beden hissetse bile bilinç o an açık olup bunu algılayacak mı işte bunun üzerine çalışıyorum.
ayrıca bana ölüm bide bulutların arasında kaybolup o hafif soğukluğu hissetmek gibi de geliyor. su buharı böyle tenine vururken teninin sıcaklığında eriyor ya, ha işte onun bir ferahlığı ama böyle aşırı su içmişsin gibi gelen boğukluk da olacak.
heyecanlı olabilir. genelde insanlar hep yok olmaktan korktu ve putlar edinip onlar üzerinden kendi isteklerini onaylattı veya kurdu. oysa ne gerek var ki?
hani ölüyorsun ve bi vardın bi yok olmuşsun. bunun insanda bıraktığı boşluk hissi bence anlam arama çabasını abartıp insanın kendini fazla ciddiye almasından kaynaklanıyor.
