muhtemelen cennete gidildiğinin göstergesidir. ayrıca insanlar, rüyalarında gözsüz görebiliyorlar, burunsuz koku alabiliyorlar, kulaksız işitebiliyorlar, elsiz ve tensiz dokunabiliyorlar. ölmekte ebedi uyku diye tabir edildiğine göre mutlu da olunabilir sanırım.* 5 duyuyla gelip artistlik yapmak hoş olmuyor. öldüğünde bu duyulara gerekte kalmayacak belki. belki de farklı dekoderlerin olacak algının daha geniş olabilmesi için. yine çok salladım galiba ama ya tutarsa.
öldükten sonra mutlu olmak mümkündür. mutluluk veren şeylerden bazıları beş duyu ile hissedilir. bazıları ise beş duyu olmadan da hissedilir. mükafatlandırılma gibi, övünç gibi...
peki beş duyumuzla hissetiğimiz uyarıcıları öldükten sonra nasıl hissedeceğiz? örneğin güzel bir gülün kokusu ve ırmakların sesi ahiret yaşantımıza lezzet vermeyecek mi?
bence bunlardan mahrum kalmayacağız cennete gidince. ruh beden denilen elbiseyi terk ettikten sonra o elbisenin parçalarına neden ihtiyaç duysun ki? siz kullanmadığınız bir gömleğin yakasına, ceplerine ve düğmelerine ihtiyaç duyar mısınız? işte ruh da aynı hesap... ruh beden içinde tutsakken onun bazı parçalarına ihtiyaç duyar. bedenden kurtultuktan sonra ise güzellikleri daha çok algılar. çünkü daracık bir gömlek kısıtlamaz artık yaşantısını. yani beş duyumuzla hissettiğimiz güzellikleri beş duyumuz olmadan da hissedeceğiz öldükten sonra.
haa, bunları nereden mi biliyorum? işte bütün mesele de burada. nasıl anlatsam bilmem ki. hissediyorum işte.
bu dünyaya gelmiş bütün insanların hayalidir. bu yüzden dinler bu mutluluğu belirli karşılıklar ile temin eder. lakin öldükten sonra ne mutlu olacağımız ne de mutsuz olacağımız biliniyor. bunu aslında hiç birimiz bilmiyoruz. sadece bize öldükten sonra ruhumuz hakkında belirli şeyler iddia ediliyor.
olay şu; ölüyoruz, bedenimiz çürüyor ve içinden asıl ruhumuz(benliğimiz) havaya doğru çıkıyor ve arafa gidiyor. iyi bir insan olduysak mutlu olacağımız temin ediliyor.
saçmalık.
ölümünden sonra insanların mutlu olacaklarını iddia etmek, insanların gözsüz görebileceklerini, burunsun koku alabileceklerini, kulaksız işetebileceklerini, elsiz ve tensiz dokunabileceklerini iddia etmektir. lakin bugüne kadar böyle bir şeyi insanlara hiç bir güç ya da insan iddia etmemiştir. hepsi bir hurafeden ibarettir.
öldükten sonra mutlu olur muyuz? bilmiyoruz belki de var olmayız öldükten sonra. hangisi daha mantıklı ki?