bir anımı hatırlattı . akciğer kanserinin son evresinde olan mehmet amca yatmıştı servise. adam çok tatlı samimi birisiydi. 8 gündür yattığı için artık samimi olmuştuk ailesiyle ve kendisiyle. 9. gün ben gece nöbetinden çıktım saat sabah 9 suları. tam aşağı indim yukardan haberi geldi ex var diye. 6. katta. hemen yukarı çıktım tabi.
mehmet amca ölmüştü. işlemleri halledip morga yollayıp oturup eşiyle ağlamıştım. eve de gidemedim tabi bu arada. saat 11 felan oldu. ailesi hastaneden çıktı. yaşlı bir de amca geldi mehmet amcanın arkadaşıymış. nerde mehmet bey bu odada yatıyordu dedi bize. zaten sulugözüm tekrar başladım ağlamaya. söyleyemedim de tabi. zordur ya bayağı zor.
''cortingen''
bu ölüm kelimesinin en sempatik ve en makul ifade biçimi olsa gerek. tıp dilinde ''ex'' ifadesi kadar acı veren başka bir kelime de olamaz sanırım ölenin yakınlarına.
vefat eden kişinin sizdeki izlenimine ve kıymetine göre adlandırmada çeşitlilik gösterecek olan alternatif ifade yollarıdır:
hakk'ın rahmetine kavuştu.
hayata gözlerini yumdu.
son nefesini verdi.
aramızdan ayrıldı.
imamın kayığına bindi.
son şakasını yaptı.
mortingen şıtrayze.
mort.
geberdi.
küçükken sizi bırakıp giden kişinin artık gelmeyeceği bazen acıtıyor. her seferinde soruyorum kendime neden gitti diye. anlam veremiyorum bazen. sonra hızlı hızlı bu sözleri giriyorsunuz. gözleriniz doluyor. henüz 5 yaşında kaybettiğiniz babanız için. sonra fark ediyorsunuz ki onun bir parçasısınız, ondan bir damla kansınız. onun nesli, onun devamısınız.
her gece diyorum "gel bir kere rüyama, konuş benimle. bak oğlun 21 yaşına geldi. gel bir kere" gelmiyor ama. gelmiyor lan.
sonra bu sözleri yazarken ağlarsınız ama boşuna. gelmeyecek ki...