öjeni teorisi

entry17 galeri0
    17.
  1. çok acimasizca cok sert ama bir o kadar da mantikli. okumaktan en zevk aldigim konudur.

    aslina bakarsaniz ojeninin modern hali tup bebek tup bebekler en kaliteli spermden ve kadinin dollenmeye en uygun zamaninda asilanir bir sure beklenir basarisiz olanlar sonlandirilir.

    tabi gen konusu cok derin daha hic kesfi olmayan genler var kalitimsal hastaliklar tup bebek yontemiyle onlebilir. zaten riski bulunan gen ozel istemle tarama yaptirilabiliyor. ama soyle bir risk var normal dollenmeyi bitirip asilama yontemiyle dunyaya gelen bireylerde nesil atladikca farkli kalitimsal hastaliklar cikabilir mi.

    manuel ve mekanik ojeni yaparak saglam bir irk olusturmak mumkun mu.

    ojenin en basit modern hani 3lu test taramasi down sendromu olan ceninleri ayiklamak.
    1 ...
  2. 16.
  3. eskiden evlenmeden önce taraflar "7 göbek ötesi" araştırılırmış, alkoliklik, kumarbazlık, sara hastalığı. vb. istenmeyen arazlar var mı diye.
    0 ...
  4. 15.
  5. kızların elbiselerine uygun oje sürmedikleri zaman aynı ortamda aynı elbiseyi giymiş bir kızla karşılaşma olasılıklarını arttırdığına dair bir kurama karşı kanka ojeni versene diye arkadaştan oje istenmesinin anlatıldığı bir felsefe...
    2 ...
  6. 14.
  7. insanı vicdanı ile mantığı arasında bırakan, kısaca yetişkin olduğunda fiziken kimsenin desteği olmadan, yaşamını sürdürme olanak ve becerisinden yoksun bireyleri kısırlaştırmak suretiyle genlerini bir sonraki nesle aktarımı engellemeyi amaçlayan felsefe. (abd'de uygulama alanı yakın tarihte vardır)

    felsefenin, kusurlu cenini anne karnında dünyaya gelmeden, dünyaya gelmiş ise bilinç kazanmadan öldürülmesi fikri ortaya atılmıştır.

    Hatta felsefenin, bilinç kazanacak kadar yaşasa dahi bilimsel olarak normal kabul edilecek fiziksel yeterliliği olmadığı zaman içerisinde anlaşılan insanları ayıklamak (öldürmek) prensiplerini barındıran radikal genişlemeye gittiği dahi görülür.(hitler dönemi)

    Kısaca örnek verecek olursak,akıl hastaları, doğuştan kör-sakat olanlar, doğuştan gelen ölümcül bir hastalık taşıyanlar(anne karnında hıv virüsü kapılması gibi) vs. insanların ölümle toplumdan ayaklanması, ilerki nesillerin kusursuz olmasını amaçlayan bir felsefedir.

    Bazı sebeplerle bugün tartışma konusu dahi değildir ancak, bu tür çocuklara sahip ailelerin çektiği sıkıntılar bir yana, o insanı (mesela akıl hastasına, doğuştan felçli bir çocuğa) hayatta tutmanın kişinin kendisine de hayat boyu eziyet olacağı gerçeği de söz konusudur.

    Mesela akıl hastası olacağınızı bilseniz yahut kör olacağınızı bilseniz, bu şekilde yaşamayı mı tercih ederdiniz yoksa keşke doğar doğmaz ölseydim mi derdiniz?

    işte felsefenin kilit noktası budur. Bu soruya hemen hemen her insan doğuştan ölmeyi tercih ederdim yanıtını vermiş.
    0 ...
  8. 13.
  9. türklere uygulanması gereken bir proje. uzun yıllardır düşük yoğunluklu pkk savaşını hesaba katmazsak, ırkımız iyiden iyiye durağanlaştı, sağcıların duygusal zekasının eksi düzeyde olması, türklerin de iq'sunun vasat düzeyde seyretmesi bir öjeni uygulamasını zaruri kılıyor.

    aslında abdullah cevdet de bu konuyu osmanlı'nın son zamanlarında kaleme aldıysa da kendisinin dinsiz olması, o zamanki kamuoyunun avrupa'dan damızlık erkek istiyor yaygaralarına sebep olmuştu. halbuki uzun süren savaş yılları ve fukaralık, türklerde bir karma ırkın varedilmesini şart kılıyordu. islamcıların duayeni mehmet şevket eygi de estetik kaygılardan ötürü bosnalı erkeklerle evlendirelim tarzı şeyler yazmıştı. bizzat okumadım ama genel düşüncelerine uygun.

    herkes öjeniyi sakatları kısırlaştıralım, hatta öldürelim şeklinde anlıyor. hayır, bu değil. öjeni ırk islahıdır. mesela kız ilkokulda anası rus, belli bir yaştan sonra türkçe'yi öğrenmiş, haftada 3 gün jimnastiğe, 2 gün baleye gidiyor, güzel resim yapıyor ve davranışları örnek bir öğrenci. bizim aybastılı çok acaip sesler çıkartıyor, sıranın üzerinde yatay şekilde uzanıyor, durduk yerde ortalığa pisliyor, sivas zaralı çocuk en lüzumsuz anda beş yüz yetmiş bir deeeee bir güneeş doğduuuu diye bağırıyor. demek ki ırki bir sıkıntı var. erkek mi getirirsin, yabancı gelin sayısını mı çoğaltırsın sana kalmış.
    3 ...
  10. 12.
  11. insanlığa sürülmüş kara bir lekedir.

    Günümüz halini o çok sevdiğiniz Charles darwin in kuzeni Francis galton ortaya atmış ve geliştirmiştir. şimdi darwin in ve evrim teorisinin ne kabahati var diyeceksiniz. sizlerin bu mına koduğumun, insan aklıyla ve bilimle dalga geçen evrim teorisinin saçmalıkları, bu soyarıtımı teorisini yani öjeni teorisini ortaya çıkarmıştır.

    francis galton denilen ''sir'' ünvanlı, bilim adamı kisvesi altında psikoloji üzerine çalışmalar yapmış bir insanlık düşmanı, teoriyi ingilizler için oluşturmuş ve üstün bir ingiliz ırkı yaratılmasını amaçlamıştı amma velâkin bu teoriyi naziler sahiplenmiş ve oluşturdukları insan hârâlarında 2. Dünya Savaşı sonrası ana babası belli olmayan sayısız alman çocuğunun doğmasına sebep olmuşlardı.

    Esas sıkıntı bu değildir. teorinin eksik anlatılan ve insanlığa kara leke süren önermesi çingenelerin, Zencilerin, sarı ırkın, Yahudilerin, zekâ özürlülerin ve daha bir sürü ''aşağı'' görülen milletin kısırlaştırılması şeklindedir. naziler bir yandan üstün alman ırkı yaratmaya çabalarken, diğer yandan küçük gördüğü her milleti x ışınlarıyla, radyoaktiviteyle kısırlaştırmaya çalışmıştır.

    Evrim teorisi canlıların yaşam mücadelesini ''Güçlünün zayıfı yok ederek hayatta kalması'' şeklinde anlatır kısaca. işte öjeni teorisi de buradan yola çıkarak dünyaya hâkim üstün bir ırk oluşturma çabası güder.

    Hayır kardeşim, Aristo en başından beri yanılmakta. insan düşünen bir hayvan değildir. illâ ki Aristo nun vermek istediği mesaj başka, ben evrimden türetilmiş bu tip teori savunucularına diyorum ki ''insan herhangi bir hayvan grubuna ya da canlı filumuna ait değildir. insan özel bir varlıktır.''

    şimdi lâvuğun biri çıkar ''o zaman erkeklerde neden meme var?'' diye sorar ve iyice kaynatır beni.

    Sayın lâvuk;

    buralardan laf sokmaya kalkarak değil, mesaj yoluyla sor ben de sana erkeklerde neden meme var anlatayım.
    5 ...
  12. 11.
  13. ilk zamanlarda vahşi bir görüntü çizerken, Nazi Almanyası'nın çökmesinden sonra, kılık ve isim değiştirip sevgi kelebeği modunda takılan ama asli gayesinden hiç ödün vermeyen teori ve bu teori etrafındaki Beyaz Anklosaksonların diğer ırkları azaltma çabalarına verilen isim!

    http://denizbalaban.blogs...-toplum-muhendisligi.html
    0 ...
  14. 10.
  15. kökeni antik yunan daki şehir devletlerinden biri olan sparta ya dayanan ırk metodu.
    0 ...
  16. 9.
  17. 8.
  18. --spoiler--
    We advocate measures to improve the innate quality of humankind which are entirely voluntary
    --spoiler--
    yandaşları bol bol şu sitede saçmalayarak, biyolojik çeşitliliğin tersi yönünde ırkçılık yapmaktadır. insan ırkındaki hataları, o insanın üremesini engelleyerek ve hatta öldürerek ayıklamaya çalışırlar. bir bilim(!) dalıdır. bilim adamları, hitler zamanındaki "üstün ırk" sevdasının yadigarlarıdır.
    1 ...
  19. 7.
  20. bitkilerde ve belki de hayvanlarda uygulanaması gereken yöntem.
    1 ...
  21. 6.
  22. 20.yy. başlarında çok sayıda savunucuya sahip olan bu kurama göre; başta kalıtsal hastalıklara sahip insanlar olmak üzere, bedensel ve zihinsel özürlülerin, diğer ırklara mensup insanların toplum içerisinden ayıklanarak kalan sağlıklı bireylerin çoğaltımı yoluyla bir insan ırkının ıslahı sağlanabilmelidir.

    1930'ların almanyası'nda ırkçı bilim adamları; açıktan-açığa akıl hastalarının, zencilerin, çingenelerin ve kalıtsal özürlülerin kısırlaştırılmasını savunmaya ve bu görüşlerini, konu hakkındaki hassasiyetini bildikleri adolf hitler'e empoze etmeye başladılar. bunların başında, hitler'in bir numaralı akıl hocalarından adolf jost geliyordu.

    ve nihayet,

    1933 yılında çıkarılan bir yasa ile çoğunluğunu akıl hastaları, çingeneler, zenci çocukları ve kalıtsal özürlüler olmak üzere yaklaşık 380 bin kişi, x ışınları, elektrik akımı, enjeksiyon yöntemleri kullanılarak kısırlaştırıldı.

    nazi almanyası, bir taraftan bu insanlık dışı uygulamaları devlet politikası haline getirirken diğer taraftan da arı alman ırkının temsilcileri olarak betimlenen; sarışın, mavi gözlü, standartlaştırılmış kafatası ölçülerine sahip, sağlıklı insanları birbirleri ile ilişki kurup çocuk yapmaya teşvik ediyordu.

    1935 yılında bir adım daha ileri gidilerek insan çiftliklerinin kurulmasına başlandı. güya, bu çiftliklerde yetiştirilecek üstün alman ırkına mensup nesiller; kurulması hedeflenen alman imparatorluğu'nun askerlerini oluşturacaklardı.

    ikinci dünya savaşı ardından, bu çiftliklerde dünyaya gelmiş binlerce anasız-babasız çocuk sefalet ve ruhsal bunalımlar içerisinde yaşam sürdürmek zorunda bırakıldı.

    konuyla ilgili olarak, 'louis charles royer' tarafından kaleme alınan ve türkçe'ye delta yayınları tarafından çevrilen 'insan harası' adlı kitap okunası niteliktedir.
    7 ...
  23. 5.
  24. ilk olarak francis galton'un öne sürdüğü, saf ırk arayışı ve bu ırkı devam ettirme anlayışıdır. ırkçı yaklaşımlara örnek olmuş bir bakıştır.
    1 ...
  25. 4.
  26. 3.
  27. çoğu kişiyi "bilim ve etik" ikileminde bırakan bilim dalı. "insani değerler bilimin önünde engel teşkil eder mi?" veya "bilim ileri gittiğinde insani değerlere zarar verir mi?" gibi bir takım soruları doğurmuştur.
    3 ...
  28. 2.
  29. hitler döneminde uygulanmıştır. üstün alma ırkını oluşturma safsatası altında ülkede yaşayanların kafa ölçüleri alınmış, insanlar saç göz rengine göre muamele görmüştür. tam alman olarak değerlendirilen, kriterlere uyan kızlar ve erkekler kamplara toplanmış, bu yıllarda babası belli olmayan binlerce alman çocuğu doğmuştur. hitler in bu politikayla amacı saf alman yetiştirmek idi.
    2 ...
  30. 1.
  31. soy gelilştirilmesi bilimi.

    ing. olarak: The study of hereditary improvement of the human race by controlled selective breeding.
    yani soy geliştirilmesi bilimi.***
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük