saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisini kazanmasıdır.
böyle bir durumdan kaçınmak için, kışkırtan durumlarla yüzleşmeli ve kaçınmak gerek; farklı bakış açıları düşünebilmek, daha doğru tepkiler vermeye yönlendirebilir. düşünme biçimini yeniden gözden geçirmek gerekir, Karşılaşabileceğimiz olayları önceden tahmin edip ona göre davranabiliriz. Olumlu bir olayı örnek alıp, kafamızda tekrarlayıp ders çıkarabiliriz. Akla gelen ve çözüme yararı olabilecek tüm seçenekleri (saçma bile olsa) düşünmek ve kaydetmek, hatta bazen başarabiliyorsak, görmezden gelmek gerekir.
Değiştirebileceğimiz bir durumla karşı karşıya isek çözüm yolları araştırılabilir; Değiştiremeyeceğimiz durumlar için ise, çözüm üzerinde odaklaşmak yerine, en iyisi sorunla yüzleşmek ve kabullenmektir.
dünyanın en zor kontrol mekanizmasıdır. öfkesini kontrol edebilen insanlara her zaman hayran olmuşumdur. ben hiç o kadar sabırlı, kontrollü ve olgun davranamıyorum öfkelendiğimde.
öfke mantıklı düşünmeyi ve doğru karar verme yetisini kaybettiğinden muhakkak sağlanması gereken kontroldür. öfkeli anımızda söylemek istemediğimiz ve sonradan pişman olacağımız sözler sarfettiğimiz aşikardır. daha fazlası için cinayetle ve ölümle biten bu nöbetlerin oyuncağı olmamalıyız.
peygamber efendimiz * öfkeli insan için; "...ayaktaysa oturmalı, oturduğu yerde öfkesi geçmemişse yatmalıdır" ve geçmezse abdest almasını buyurmuştur. *
müslüman her zaman akl-ı selim sahibi olup, kendini her zaman kontrol edebilendir... öfkesine hâkim olmanın meşhur bir örneği hz. ali'ye nispet edilen bir olaydır;
bir savaşta düşmanını alt eden hz ali, tam öldüreceği sırada onun yüzüne tükürmesiyle geri çekilmiş, sebebini soran düşmanına da; "seni allah için öldürecektim. yüzüme tükürünce nefsim ağır bastı ve seni kendi nefsim için öldürmek endişesiyle vazgeçtim." demiştir.
bazı zamanlarda imkansız olan durumdur , şöyle bir olay örgüsü çıkaralım.
karşınızda evrimini tamamlamamış bir maymun vardır ve siz ona laf anlatmaya çalışırsınız , kafanızdakileri söylersiniz , gözüne girmeye çalışırsınız , kendinizi parçalarsınız , ondan olumlu birşeyler duymak için can atarsınız ama o bir an bile ön yargılarından vazgeçmez ve sizi hiç takmayan tutumla hala daha sizi sanki hiç dinlememişcesine laflar söyler , hareketler ve tavırlar sergiler ve ardından sizin onu dinlediğinizden emin bir şekilde arkasını dönüp kocaman poposunu sallayarak defolup gider.
böyler bir durumda "öfke kontrolü mü ? o da ne" diye sorarlar adama.
çalışan-müdür el ele, hep birlikte müşterinin kafasını sikmeye!(#13611025) diye düşünen bir takım embesil çalışan güruha karşı müşteri olarak kendinizi tutamamanız neticesinde haklı da olsanız haksız duruma düşmeniz öfke kontrolünü kaybetmenize bağlıdır.
basit bir öfkenin bile hayatınızı mahvedebileceği düşünülürse üzerinde durulmasında fayda olan konudur..
öfke kontrolünü sağlayan 3 temel yöntem vardır..
1-) cinsel ilişki: androjen hormon düzeylerinde azalmaya yol açarak rahatlama ve tatmin sağlar..özellikle testosteron ve dht gibi primer androjen hormonlar, cinsel ilişkiye girilmediği sürece sistemde yüksek düzeyde kalacaklar ve bu da erkekte agresyona yol açacaktır..eski çağlarda savaşlardan aylar önce askerlerin ''cinsel perhize'' sokulmasının nedeni de buydu..cinsellikten uzak kalmak androjen hormonların artmasına,androjen hormonların artması da ''agresyon ile öfkede artışa ve tahammülsüzlüğe'' yol açmaktadır..
2-)meditasyon..doğru şekilde yapılan meditasyon beyindeki ''dopamin-serotonin-noradrenalin mekanizmasını'' düzenleyerek öfke yada agresyonda azalışa neden olur..ibadet etmek,içten dua etmek,ritmik vücut hareketleri,yoga vb gibi birçok meditasyon tekniği vardır ve hepsi de çok etkilidir..
3-) kan görmek..kesinlikle öfkenizin azalmasına yol açıyor..kavgalarda da bir şekilde kanama olunca ''kavganın sona ermesinin'' ana nedeni budur..garip ama gerçek..deneyip görebilirsiniz..belki de ''büyük dinlerdeki kurban kesme emrinin'' altında yatan nedenlerden biri budur..
kontrol edilmemeli, gereksiz olduğu idrakına varılmalı. bir şeyin ortaya çıkması engellenirse bu kötü olabilir, eğer sürekli öfkeliyseniz zaten problem..
öfkelendiğinde kendini kaybedip yok komşular duyarmış yok gecenin bi vaktiymiş yok o hak etmiyomuş diye düşünmeden avazın çıktığı kadar bağırabiliyorsan,kendine yakıştıramadığın sözleri sarf ediyorsan sen kontrolden çıkmışsın dostum demektir.
kalbin hızlı çarpmaya başlar ellerin titrer o an gözün hiç bir şey görmez olaylar olduğundan daha büyük gözükür ama sabahında öyle bir pişman olursun ki kendinden nefret edersin. kendine acırsın hatta. bu kadar büyük bi şeyden sonra artık sorununu inkarda edemezsin. nasıl baş edeceğini kara kara düşünür internetten araştırır dostlarınla konuşursun.
yapılacak en doğru şey psikolojin diyelim ki dip 1 olsun stabil 2 en üstte 3 diye numaralandırırsak bu durum da sen 1'sin demektir. yapılacak ilk şey 1 den 2 ye geçmeye çalışmak. yani stabil kalmayı başarabilmek. bunun için farklı bakış açısı geliştirip daha sade ve pozitif duygulara yönelmeliyiz,elinde olan şeylere yoğunlaşıp küçük zaferler kazanmalı ama bu kesinlikle bi insan olmamalı çünkü başkasını kontrol edemeyiz. sorunlardan kaçınmak hatta olduğu yerden koşar adım kaçarak 2'ye gelmeye çalışmalıyız. 2'ye gelindiğinde bu sefer sağlam kafayla sorunun derinine inebiliriz. her şeyin çözümü yoktur önce bunu anlamak lazım. kabullenmek yada sorundan gerekiyorsa kurtulmaya çalışmalıyız. nede olsa yaşanacak tek hayatımız var. bu duygu durumuna ulaşabilirsek kontrolün kendimizde olduğunu hissettiğimizde belki bizde bir gün 3leri görebiliriz.
Akilli ve irade sahibi olan her insanın basarabilecegi bir durumdur. Gerçekten kontrol altina alinamayan bir öfke söz konusuysa uzmana basvurulmasi gerekmektedir.