Bazen öyle insanlarla karşılaşırsın ki öfkelenmemek içten bile değil.susarsın konuş derler konuşursun sus derler önem verirsin kabul görmez ama en kötüsü biraz kızmaya gör deli muamelesi görürsün. Soruyorum boyle birine öfke duymak mı bence asla.öfke aslında içtenliğide barındırır. Sen samimiyeti ne inanmadığın birinin neyine öfkelenesinkiii.
öfkeni kontrol edebildiğin sürece avantajdır. Edemediğin sürece sizi ele geçirir kontrolden çıkarsınız. Bırakın başkalarını kendiniz bile kendinizi tanıyamazsınız.
"öfke bir hitabet sanatıysa savaş bir münazara mıdır?" "her öfkeli hatip midir" "aynı hitabet sanatını bush'a, hadi ondan tırstın diyelim barzani'ye neden göstermiyorsun" bu üç soruya cevap ver yoksa ananı da seni de...*
Çok doğrudur ama konuyla ilgisi yoktur.
koca başbakan olarak sen şimdi köylüye uçan tekme atsan, uçan tekme de shing shui döğüş sanatımıdır diyeceksin? *
(bkz: gotunden oran uydurmak)
gayet doğrudur. cezaevine girdiği andan itibaren, kendisini ziyaret etmesi beklenen, sığ olamayan devlet memurlarınca alparlan arslan a uygulanacak olan hitabet şekli de öfkeli ve beden diline ağırlık verilmiş bir şekilde olacaktır.
öfkeyi bir hitabet sanatı olarak kabul edersek , rte'nin bu sanat dalından da anlamadığını öfkenin dozunu ayarlayamaması ve hitap şeklini becerememesinden görebiliriz.