tayyip erdoğanın son zamanlarda kendisine yöneltilen sinirli eleştirilerine olan yanıtı. bende diyordum ki, ahmet çakar niye öyle öfkeli, sinirli davranıyor. yoksa aynı hocanın öğrencilerimi.
karşısındakilerle uçan tekme, uçan çifte , aparkat , tekme, yumruk gibi diyalog araçlarıyla konuşanlar harika hatiplerdir anlamına gelir.
medeniyetler ittifakı projesinin mimarlarından olan sayın başbakan'ın dünya medeniyetine yeni bir katkısıdır.
(bkz: türkiye seninle gurur duyuyor)
doğru bir tespittir.öfke hitabet sanatıdır alttan alıp yumuşak bir lisan kullanmak gibi.recep tayyip erdoğan da bir insandır çoğu gaf ı da bu yüzdendir.savunulacak bir tarafı olmasa da türban konusunda herkesi delirme noktasına elbirliğiyle getirmişleridir.bir avuç solcuklardan bahsediyorum.hani o atayı kendilerine mal edip cumhuriyeti tekelleyen sözüm ona rejim kaygısı yaşayan.çok yazık kedi yine ciğer yiyeceğim derken hoşaf içmiştir.
öfkeyi bir hitabet sanatı olarak kabul edersek , rte'nin bu sanat dalından da anlamadığını öfkenin dozunu ayarlayamaması ve hitap şeklini becerememesinden görebiliriz.
gayet doğrudur. cezaevine girdiği andan itibaren, kendisini ziyaret etmesi beklenen, sığ olamayan devlet memurlarınca alparlan arslan a uygulanacak olan hitabet şekli de öfkeli ve beden diline ağırlık verilmiş bir şekilde olacaktır.
Çok doğrudur ama konuyla ilgisi yoktur.
koca başbakan olarak sen şimdi köylüye uçan tekme atsan, uçan tekme de shing shui döğüş sanatımıdır diyeceksin? *
(bkz: gotunden oran uydurmak)
"öfke bir hitabet sanatıysa savaş bir münazara mıdır?" "her öfkeli hatip midir" "aynı hitabet sanatını bush'a, hadi ondan tırstın diyelim barzani'ye neden göstermiyorsun" bu üç soruya cevap ver yoksa ananı da seni de...*
öfkeni kontrol edebildiğin sürece avantajdır. Edemediğin sürece sizi ele geçirir kontrolden çıkarsınız. Bırakın başkalarını kendiniz bile kendinizi tanıyamazsınız.