Son Ödünç verdiğim kitap defalarca istememe rağmen geri dönmedi.. üstelik hatırası olan bir kitaptı.. bundan sonra kimseye kitap tavsiye etmem, vermem.. gitsin alsın ekonomiye hareket lazım..
ilk defa ödünç kitap veren bireyin korkusudur. O kitap gelmeyeceği için bir daha kitap vermez kimseye. ikinci kitabı ödünç veriyorsa o kişi biraz şeydir. Evet.
Bir kere yaptığım ve sonrasında tövbe ettiğim mevzudur "ödünç kitap vermek"
Kitapları fazlasıyla değerli bir insan evladı olarak da o korkunun nasıl bir korku olduğunu iyi bilirim.
Kitap ödünç isteyen arkadaşlarımız olduğu için şanslıyız. Hayatımızda böyle insanlar olsun da varsın kitap geri gelmesin. Zaten okuduğum kitaptan ben alacağımı almışımdır birazda o faydalansın nedir yani.
Değecek insanda kalsa korku yerine memnuniyet bile yaratır dediğim durum. Ayrıca bir kitabın elden ele geçmesi oldukça keyiflidir. ikinci el kitap okumanın verdiği tat gibi aynen. Yalnız laf olsun diye kitaba göz koyan insana hayır denemez de verilir ya o kitap... yok canım boşuna bekleme, gelmez artık..
En güzel çözüm açık açık 'ben kitaplarımı vermiyorum arkadaşım, kusura bakma'... demektir!
Çocuğum gibi değer verdiğim gözümün nuru kitaplarımdan birisini, hemde hediye olan birisini bir arkadaş istedi bir gün. Pazarlık yapıyorum 3 güne getir 1 haftaya getir diye. 3 gün geçiyor yok 1 hafta geçiyor yok 1 buçuk hafta geçiyor yok gelmiyor kitap. Soruyorum okumadın mı getir artık diye üzerine bir de azar yiyorum 'kitabının üstüne yatacak değilim' diyor malum arkadaş. Aradan 1 buçuk yıl geçti kitap ne oldu biliyor musunuz? Ben bilmiyorum valla. Getirmedi öküz.
ödünç verdiği kitabı aslında verdiği kişinin okuduktan sonra onun da bir başkasına vermesi niyetiyle vermiş, kitabın atıl şekilde yılalrca evdeki kitaplıkta beklemesini istemeyen insanın kitabın ödünç verdiği kişiden tekrar kendisine gelebilme ihtimali nedeniyle duyduğu korkudur.
anlatım bozukluğu dışında, genelde kitap okumaya yeni başlayan veya sıradan şekillerde kitap okuyan insanların yaşadığı korkudur.
netekim uzun yıllar yaşadım o korkuyu. sonra birinci aşama olarak bir çözüm buldum. kitaplarıma sıra numarası verdim ve listeledim. sonra kontrol ettikçe eksik kitapları fark ediyordum ve istersem yenisini alıyordum. bu sayede kitaplarım değil param kaybolmuş oluyordu.
ikinci aşamada önemsememeye başladım. kendime seçtiğim bir kaç özel alanda kitap, dergi alıyor ve sadece onların muhafazasını önemsiyordum. diğerlerini çuval çuval dağıttım.
üçüncü aşamada, özel alanlarımda biriken kitapları, ortak merakım olduğuna inandığım genç arkadaşlarımın okuyabileceği sivil toplum kuruluşlarına dağıttım.
yıllar sonra farkettim ki, ben iyi bir kitap okuru değilim ve bu kitap biriktirme işi de bana göre değil. inşallah çocuklarımıza doğrusunu öğretebiliriz.
birine verdiğim kitap yalan oldu. unutuldu gitti. aradan 2 sene geçti ses seda yok. başka birisine verdiğim kitaptan 6 aydır ses seda yok. bi de nabız yokluyor arkadaş "ben senden kitap almıştım değil mi?" diye. gerçekten gelmiyor. ben kendim, aldığım ödünç kitapları en geç 3 iş günü içerisinde adrese teslim ediyorum ama.