faturali hat kullanan kisileri somuren kontorlu hat kullanicilarinin yaptigi harekettir. sanki faturali kullanan bedava konusmaktadir. bu ne yaman celiskidir. *
cep telefonununivat edilmediği dönemlerde, ptt santralini arayarak, görüşmek istediğiniz abonenin, görüsme ücretini ödemesini talep derdiniz. santral size kapatıp beklemenizi söylerdi. daha sonra karşı aboneyi arayan santral, sizin isminizi verir ve ödemeli aramayı kabul edip etmediğini sorardı. kabul ediyorsa sizide arayıp bir birinize bağlar ve aradan çekilirdi. şimdilerde bu olay cep telefonlarında başta olmak üzere, bilgisayar tarafından yapılıyor.
sigara otlakçıları mantığında düşünenler olduğu sürece protesto etmeye devam edeceğim aktivite. sigara otlakçılarının mantığı hep aynıdır; "olm 1 taneden n'olcak" ama düşünemiyo ki kendisi gibi 20 tane daha otlakçı var.
turkcell hattı olanlar için *135*053????????# + arama tuşu ile yapılan eylem.
ayrıca yakında ödemeli mesaj da çıkarsa hizmet değil eziyet olacak özellik.
dostu düşmanı ayırt eden arama çeşidi. iki şekilde hem de: arayan kişi açısından, aranan kişi açısından.
kontörün bitmiştir ve çaresizce ödemeli ararsın en yakın bildiğini. bilirsin ki her hafta 250 kontör yüklüyordur ipne. ama açmaz, ısrarla ararsın ardından bir çağrı bırakır. çoğu şey biter o anda.
diğer taraftan; bilirsin ki pezemek kızarkadaşıyla saatlerce konuşmayı biliyor telefonda. ama seni ödemeli arıyor. o zaman da biter çoğu şey.
bitmek bilmeyen kabusumdur. her defasında "belki önemli ve acil bir durumdur" diye düşünerek tüm iyi niyetimle cevapladığım fakat karşımda "baba naber ya ne yapıosun yaşıyomusun bi sesini duyuyim dedim heuheeh" tadında yavşakça ve sanki iyilik edermişcesine geyik yapan çifte boynuzlu biriyle karşılaştığım ve "bi daha ödemeli arama!!!" diyerekten ültimatom verdiğim durumdur. gel gör ki verdiğim ültimatom karşımdaki yavşak bünye tarafından bir daha ödemeli aranmak istiyormuşum gibi anlaşıldığı taktirde bir kısır döngü halini alır.
yüzsüzlüğün son perdesidir. acil bir durum olsa can fedadır ama ödemeli arayıp da rüyasını anlatanlar vardır. * düşüncesiz, bencil, yüz kuruşa şerefini satmaya hazır olanların işidir. üstelik kontörlü hat olduğunu bile bile yaparlar bunu. çağrı bırakmak varken, "rüyamı anlatacağım, öde." mantığıyla arayanlar nasıl bir beyin ve işlevsiz bir ar damarına sahiptirler anlamak mümkün değildir. belki de ödemeli arananda ar damarı çifttir. bu da ihtimal dahilindedir.
ilinçtir ki turkcell kullanıcısı olan şahsıma engellenmiş olay. bir kişi ödemeli attığı zaman karşınızdaki abone ödemeli aramaya kapalıdır gibisinden bir uyarı çıkıyor. işin garibi ben hiçbir şeye başvurmadım.*
turkcell in hayatımıza soktuğu en ifrit durumdur.hadi acil durumda olan eşi dostu hoş karşıladık; peki yanlışlıkla ödemeli arayan elin bilmediğin insanlarına ne demeli.kardeşim, madem bilmiyorsun ödemeli arama işini ne arayıp milleti zarara sokuyorsun.
kansere çare bulan insanoğlunun deva bulamadığı hastalıktır. 1000 ytl lik telefon taşırlar içinde 1 kontor yoktur. bu ne bohemdir. " baba arasana yeæ! kontorum yoq!" demeye getirirler. ödemelinin olmadığı hata geçersin, sonraki gün bakarsın ki telefonun çağrı trafiği artmış, ne olduğunu anlamamış vaziyete geçersin. eskiden ödemeli arayan tayfa şimdi 2 kere çaldırır olmuş. " baba okadar çaldırdık, niye aramıyon yeæ!" demeye başlamış. 2kere çaldıran eller, 3 ü görmüş, 3 ü gören eller, 4 ü beklemiştir..
sonra kafan ellerinin arasında dersin ki " sen çok yaşa e mi ödemeli!"
atölye tiyatro topluluğu'nun, larry cohen'in phonebooth adlı senaryosundan yola çıkılarak, yazıp sahneye koydukları tiyatro oyunu. garip özel efektleri ile alışılagelmiş oyunlardan çok farklı olduğu kesin. hele ki oynadıkları yer taksim oyuncular kahvesi'nin samimi ortamı olunca atmosfer daha da etkileyici oluyor. gerilim filmlerinin tiyatro sahnesine taşınmasını dileyenler mutlaka izlemeli.