yetmez, tüm partilerin grup toplantısına girip konuşsun.
aklınızı başınıza alın desin, hayat pahalılığı ve ülke sorunlarını anlatsın
eğitim-hukuk-ekonomi- insan ilişkileri konulu anlatılar yapsın.
hatta mecliste kürsüye çıkıp 40 dk daha anlatsın.
anlatımı bitince onu
sonra yurt dışına ateşe olarak atayalım.
yok daha neler demeyin...
bunlar da olur...
neler olmadı ki !!!
En ama en çok Kurdleri sadık secmeni yapmaya çalışan Kamilcileri rahatsız etmiştir.
Hadi bakalım, pkknın kurulduğu köyden manzara paylaşıp bahar yakın diyen vekiliniz vardı, ne yapacaklar bakalım.
Akp-mhp-hdp. Yeni süreç hayırlı olsun.
Sayın Devlet bahçeli'nin cümlesi şöyle;
Türkiye'ye getirilirken her türlü hizmete hazırım diyen terörist başı buyursun, terörün bittiğini, örgütün tasfiye edildiğini tek taraflı ilan etsin.
Bakın tek taraflı diyor. Yani açılım veya çözümdeki gibi iki tarafı değil.
Devam ediyor ve diyor ki, Bu çağrımı anlamayanlar çok sayıda. ikinci hüküm cümlem şöyledir: Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lavedildiğini haykırsın.
Bunun neresi kötü?
israil ortadoğu'da işgalci ve yayılmacı politikalarını üst seviyeye çıkardı. ve pkk ve kürdistan hayallerini gerçekleştirme istekleri artarak devam edecek. bu durum çerçevesinde sayın bahçeli'nin bu çıkışı anlamlı hale geliyor.
Judas'ın yazdığı mantıklı gelmiyor bana. Yılanla yatağa girilmez. iç cepheyi güçlendireceğiz diye terör örgütü liderini yüceltmeye gerek yok. Ülke bölünmenin eşiğinde de bizim mi haberimiz yok? Ordudan ergenekon ayağıyla tasviyeler yap, fetö orduya nüfuz ettiğinde görmezden gel, ülkeyi yolsuzlukla zayıflat, milyonlarca ne olduğu belirsizi ülkeye al, bedava sağlıktan eğitime kadar imkan ver onlara. Gitsinler dedikçe ülkede tut, sonra haydi gelin teröristi onurlandıralım. Neden? iç cephe güçlü olsun.
Ekonomin ve ordun güçlü ise zaten güçlüsün. Sonrasını da ben söyleyeyim, anayasa değişsin, üniter devlet devam etmesin. Güzel plan.
Birbirleriyle yarışa girdiler AQ. Bu ülkede kanser olmamak elde değil. Düşünüyorum da acaba bugün olanlar kanser ilaçları üreten büyük ilaç baronlarının bir oyunu olabilir mi?
geldiğimiz noktaya bak.
tartıştığımız konuya ve tartışma seviyesine, geldiğimiz noktaya bak. akıl, ahlak, etik değerler, sorumluluk, vatandaşlık-yurttaşlık, hukuk, adalet, kamu sorumluluğu açısından rezalet denmesi bile hafif gelecek bir durumu yaşıyoruz.
az önce gördüğüm ve bu tartışmalara "Türkiye Cumhuriyeti götünüz değildir ona buna veresiniz." diye yorum yapan insana ne dersiniz?
söyleyene mi söyletene mi kızalım?
bu siyasilerin söylemini ulu orta, orda burada, meclis kürsüsü, seçim meydanı, basın toplantısı vb yerlerde ağzından çıkanı biz söylesek ömrümüz hapislerde geçer.
selahattin demirtaş neden içeride diye kendinize sorun.
sonra devlet bahçeli olmak üzere akp mhp hüdapar vb tarafından yapılan açıklama son tartışmalara bakın.
eminim cevabı biliyorsunuz.
selahattin demirtaş bile bunların söylediğini söyleyemez-söylemedi de...
PKK’nın p’si kalmamış, siyasi uzantısı hukuken bitirilmiş, öcalan mecliste konuşacakmış! PKK zaten fiilen bitmiştir, kimsenin bunu açıklaması veya inkar etmesi sonucu değiştirmez!
Siz mi savaştınız Hendek’te, sur’da, Nusaybin’de? Burada hayatının baharında adamlar can verdi! Nasıl oluyor da onların adına konuşabiliyorsunuz!
asla türk, kürt çerkez yada laz ayrımını asla yapmam.. pkk bir bölücü bir terör örgütüdür. türkiye bölünemez bir devlettir bu devletin toprakları üzerinde kimse özerk devlet kuramaz kurmayı teklif eden her canlı benim gözümde teröristtir. teröristlerin türkiye meclisinde işi yoktur.
biz on binlerce Mehmetçiğimizin ve sivilin kanı eline bulaşmış, en büyük bebek katili bir yaratığı yıllardır idam edemiyorsunuz, tatil yaptırıyorsunuz diyoruz. Bunlar; kimlere ne karşılığında ne sözler vermişlerse artık, Apo ismi geçen acayip olaylar döndürmeye başladılar.
Belli ki çok acayip günler bizi bekliyor, hem de çok acayip. Bunlar kaos yaşansın diye milletin sabrıyla oynuyor resmen. Bunların, bu saatten sonra kaos yaratmaktan başka çareleri yok çünkü. Ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler, artık bir daha seçilemeyeceklerini ve hemen ardından da mahkemelerde geçmişe dönük olarak sorgulanabileceklerini kesin olarak anladıkları için, çok ekstrem şeyler deneyecekler gibime geliyor.
Bu kadar kontrolsüzlüğün ve kötü olayların da, bile isteye yayıldığını, bu yolla halkın psikolojik direncini kırmaya, gündem saptırmaya, halkı tedirgin etmeye çalıştıklarını bile düşünüyorum artık. Bugünlerde abartı düzeyde haberlere düşmeye başlayan; çocuk ölümleri, kadın cinayetleri, kafa kesme tarz vahşi ve iğrenç olaylar zaten on yıllardır oluyordu maalesef. Ancak eskiden bu tarz her tür dava ile ilgili yayın yasağı dolayısıyla ve medya da birilerinin elinde olduğundan, -bir kaç bağımsız gazeteci hariç- kimse bu olayları haber bile yapamıyordu. Sırf “bakın sayemizde her şey süt liman.” diyebilmek için bunu yapıyorlardı. Ne oldu da bunlar ulu orta ve her kanaldan tüm pislikleri paylaşmaya başladı? Milleti delirtmeye mi çalışıyorsunuz? Ne oluyor tam olarak? Vatanını seven stratejistler, akademisyenler, vb. her kim varsa çıksın ve bu olayların olası gerekçelerini, olası sonuçlarını söylesin ve gerçek vatanseverler de durumu çözsün artık.
Kendilerince bir dümen döndürüyorlar ama kokusu çıkar yakında, bunlar bir şeyi beceremedikleri için, bunu da ellerine yüzlerine bulaştırıp, kendi elleriyle gerçek amaçlarını ortaya çıkartırlar istemeden de olsa. Bekleyip öğreneceğiz, bakalım daha ne saçmalıklar ve tehlikeler kapımızı çalacak. Cidden yeter arkadaş, vatandaşın bütün hassaslarının oynanmadık yerini bırakmadınız. Yazık bizlere, yazık şehitlerimin kanına, yazık canım vatanıma. Yeter.
mustafa kemal’in askerleriyiz dediler diye teğmenleri hedef gösterip atılmasına destek verenlerden beklenen açıklamadır. BiRDE aktrolleri göremiyoruz BU BAŞLIKTA, NEREDE BUNLAR.
