şahin k nın sahil filminden sonra benim için eski anlamını, gizemini, erotizmini yitiren fiil. ne biçim bir filmdir kardeşim. herşey tamamda o terliklerle denize giriş, off off.. deniz kestanesi fazla heralde oralarda..
denizde çok açıldıktan sonra yapmaya cesaret ettiğim bir olay. süper rahatlık, tazelenmek, özgürlük ve ana rahmine dönüş gibi duyguların hepbirini hepbiranda hissettiriyo.
skinny dipping derler anglofon amcaların terbiyesiz olanları (terbiyesiz olmasa bu terime ihtiyaç duymazdı zannımca?)
gerçek cesaret sahipleri bunu falezden, gece ve yalnızken yapar. miyop iseniz lenslerinizin üstüne deniz gözlüğü takmanız, sahile dönerken soyunduğunuz yeri kerterizlemek açısından elzemdir. gecenin çıplaklığı deniz kadar saklayabilme özelliği yok zira.
mersinde yazlıkta sabaha karşı romantik çiftlerin yaptıkları eylem.
tek sorun denizin hemen dibine bırakmak zorunda olduğunuz havlunun perişan olması. ilk önce siz çıkarsınız hızlı bir hareketle havluya sarınıp diğerini alıp kız arkadaşınıza suyun içine kadar götürürsünüz bitti gitti. şu istanbul gibi kolpa şehirde çok özlenen aktivitedir vesselam.
denize girdikten sonra boy vereyim derken mayo ya da şortun ayaklarınızdan kayıp gitmesi ve denizde mahsur kalmak arkadaşın başına gelidi çok utanç verici.