ilk dinleyişimin üzerinden hemen hemen 16 sene geçmesine rağmen, hala her dinleyişimde tüylerimi diken diken eden eser. kelimelerin anlamını yitirdiği türden, nasıl bir sevgi, nasıl bir tutku yazdırmış bu sözleri hissedebiliyor insan dinlerken.
azerilerin sikca soyledikleri turkluk dolu samimiyetsiz ama manali turkudur. Zira azerbaycan a gitmek isteyen bir tc vatandasinin cirpinan karadenizi asmasi yeterli olmayacaktir ugrasmasi gereken vize islemleri vardir. Turan'dan bahseden kendini kardes olarak nitelendiren ulkelerin sarkilarda turkulerde oldugundan daha samimi adimlar atmasi icap etmektedir.
abdullah çatlı'nın en sevdiği eserdir.
gece sakarya'nın yaylalarında dinlendiğinde mermiyi namluya verip havaya bir şarjör mermi boşaltmaya sebep olur.
azerin'den sonra belki de ilk defa ahmet şafak'ın kini beğenmişimdir. 1914 yılında osmanlı turan birliğini kurmak için 1. dünya savaşına girer ve kafkas cephesi açılır enver paşa komutasında. bundan etkilenen bir azeri şairi bu türküyü yazar. tabiki zamanla bazı sözler değişir sözler ama ana hat aynıdır. bu türküyü beğenmeyen varsa gitsin serdar ortaç dinlesin.