vaktiyle bir köy ve bu köyün de bir ağası varmış. ağanın en büyük eğlencesi, kar yağıp da biraz tutunca köyün meydanına çıkıp da sidiği ile kar üzerine imzasını atmakmış. gel zman-git zaman derken yaş ilerleyip de prostat sancıları tutunca işemek de zor bir hâle gelmiş. gene kar yağışlı bir gün kahyayı da yanına alan köy ağası, kendince planını hazırlamış. plana göre kahya, ağanın yanında duracak, köyün haneleri arkalarında kalacak ve kahyanın sidikle atacağı imzayı, herkes ağanın attığını sanacak.
derken köy meydanına gelip de evler, arkalarında kalacak şekilde dikilmiş bizimkiler. ağa komutu vermiş: "hadi oğlum at imzayı..."
kahya o anda utana sıkıla durumunu dile getirmiş ağaya:
"benim okumam, yazmam yok ki ağam." diyerek.
ve imzayı atma kısmı, kahyanın sikini tutan ağaya kalmış.
uzun lafın kısası; "beraber çalıştığın insanları eğitmezsen, günün birinde siki tutarsın."
not: ilgili hikâye bir dönem mailboxlarda, "boyner" ismi ile beraber dolaşıyordu. oradan alıntıdır...