bir çok insanın sadece çıplaklığa takılı ne alakası var laaaan çıplaklık yozluktur dediği söz öbeği. şimdi efendim bakyorum bir çıplaklık tartışmasıdır sürüp gidiyor. çıplaklığı geçtim vüvudun herhangi bir uzvu ile entry girince abazan durumuna düşüyorsunuz, ya da yoz oluyorsunuz. ancak anlaşılması gereken nokta tartışmanın zemininin kaydırıldığıdır.
bu cümlede çıplaklık mecazi bir kavram, metafordur.bunun yerine ister sokakta öpüşen çiftleri koyun, ister mini eteği koyun. bu metafor üzerinden medeni ve medeni olma tartışmaları süregeliyor. çıplaklığın medeniyet olup olmadığını bilemeyeceğim ancak .bence gerçek medeniyet olan, çıplaklığın normalleşmesi, dekolte giyen bir kadına üff yavrum hepsi senin mi dememektir. arkadan ıslık çalıp , bu kişilere orospu,kaşar yaftası vurmamaktır ,rahatsız etmemektir. ne yazıkki çıplaklığı normalleştiremeyenler bu savı savunanlardan daha abazandır, daha rahatsız edicidir. size ne aq kimin ne giydiğinden. milletin namusu size mi kaldı lan?
memeyi açmanın normalleşmesi şeklinde algılamak istediğim durumdur. sokakta bakıyorum da her on kadından sekizi memesini gösteriyor. peki neden?
meme dediğin kadını erkekten ayıran ve vajinadan sonra kadınlık olgusunu en çok taşıyan uzuvdur. bu haliyle gösterilmeye çok müsaittir. lakin aynı zamanda anneliğin de en önemli uzvudur. bu durumda meme safiyane bir eylem için yani emzirmek için kullanılıyor ise gösterilmesi ne kadar normaldir bilinmez. bacak aç, kol aç, gerdan aç, sırt aç ama şu memeyi açma yahu..
ey ahali, bizler sizlerin meme uçlarınızı görmek istemiyoruz. bu böyle biline.
abiler ilginçtir, kadınların mahrem bölgeleri erkeklerinkinden çok daha fazla olmasına rağmen, kadınlar erkeklerden kat kat daha açık giyinirler. gözünün yağını yiyim medeniyet, ne demiş şair:
medeniyet dediğin açmaksa bedeni
çöldeki bedevi senden daha medeni
öğrenmek isteyenler için edit: (bkz: mehmet akif ersoy)
günün birinde bir bankanın yemekhanesinde,
-afiyet olsun mine hanım.
+size de ahmet bey, bu arada taşağınıza yemek dökülmüş.
-hay allah kolonyalı mendil de yakar, neyse yıkarım yemekten sonra. unutmadan ağdanız pek yakışmış...
vb. diyalogları duyma ihtimalini kuvvetlendiren gelişmedir.