Asılsız iddiadır. Banyoda sadist zevklerime kurban etmek istediğim bilumum cin, ifrit ve şeytan taifesi dehşet içinde tevbe istiğfar ede ede kaçıyorlar.
gerçekten çok enteresan bir beyan lakin en çok merak ettiğim bu şeytanların kaç kişi olduğu.. şu cennetten kovulan bir tane değil miydi? dahası da mı var.. oradan kovulup dünyaya bi kamyon adamla mı geldi.. çoluk çocuğa falan mı karıştı.
son zamanlarda sözlükte neden eskisi kadar aktif olmadığıma dair özellikle pasif gay olduğundan şüphelendiğim bazı yumoşlardan mesajlar alıyorum. sözlük içi mevzularla bizzat ilgilenemesem de sözlükte kim kimi nerede hangi şekilde cigilipafladı onu bile biliyorum arkadaşlar, çabuk allah görmeden deyip hızlıca işinizi halledince bu tür günahlardan yakayı sıyıracağınızı sanmayın. allah'ın istihbarat ağında bizzat ben de yer alıyorum, sizin yıllar sonra ne yapacağınıza kadar her şeyi biliyoruz konuşturmayın beni.
her neyse daha önce sözlükte birkaç eski kaşar dostumla paylaştığım gibi gerçekleri tüm çıplaklığıyla götler önüne serecek bir tarih kitabı yazıyorum arkadaşlar. şiddet, cinsellik, korku ne ararsanız var. bu yüzden +18 sınırı koyucam kitaba. gerçeklere ışık tutmakla öyle meşgulüm ki namazları bile aksatır oldum da allah yok yazmasın diye rapor aldım yani. sözlüğü şöyle iki üç seneliğine bırakıcaktım da geçen gün salih sözlüğü çok ihmal ettik deyince şöyle bi bakayım eski bikaç kaşara asılırım yüz verirlerse de allah'tan önce cezalarını keserim diye gireyim dedim.
etuuu: bu ne amk sözlük iyice pompei genelevlerine dönmüş lan. zall'ı devirdiler de yerine o erotik profil fotoğrafı koyan moderatörü mü geçirdiler yoksa. olm hazır girmişken fırsattan istifade bizi de s.kmesin bunlar.
salih: dur bi bakayım. hey gidi bi dönemler sözlükte taş üstünde taş, baş üstünde türban bırakmayan bozguncu ateistleri dize getirip uludağ sözlük'ü islamiyet sancağı altında toplamıştık. bu sözlük kimlerin eline kalmış harbiden ya. ayy meme mi o çabuk kapat.
etuuu: hacı, keşke allah olsaydım ya bunları şak diye helak ederdim. bu ne ahlaksızlık be kardeşim lut kavminden geriye kalanları bu sözlüğe mi getirdiler acaba.
salih: takkeyle burnumuzu kapatalım da sözlüğün sol frame'inden ve kuytu mesaj kutularından yayılan iffetsizlik kokusundan zehirlenmeyelim...
salih fosforlu kedi gözlerine, ben ise kalp gözüme inanamadım. yüce allah'ın bir dönemler sizlere rehberlik etmesi amacıyla sanal alemlere rahmet olarak gönderdiği evliyanın yolundan iyice sapmıştınız. öyle ki belki benim hatırım olmasa allah gözünüzün yaşına bakmadan alayınızı helak eder, kalıntılarınızı ibret-i alem olsun diye istanbul arkeoloji müzesinde sergiletirdi. bu sözlüğü dört yıldır ateist, deist, agnostik efendime söyleyeyim kırmızı ojeli kadın ayağı ya da mısır gevreğine falan tapanlardan boşuna mı arındırmıştık...
bu böyle olmaz deyip zümrüt yeşili cübbemi zırh, valentino kırmızısı takkemi miğfer misali kuşandım. evdeki ufak kabe maketi etrafında yedi tur dönüp beylik gül suyu tabancamı belime taktıktan sonra yeniden bilgisayarın başına oturdum ki sokaktan çıplak kadın sesleri gelmeye başladı... mahallemin sokaklarında çırılçıplak kadınların dolanması hiçbir zaman hayra alamet olmamıştır. geçmişte yaşadığımız benzer bir hadisede bir grup türbanlı genç kız başları dışında her yerleri açık bir biçimde, nesli tükenmekte olup allah düşmanları tarafından koruma altına alınan satanistlerin ayininden kaçmıştı. ne hikmetse bu seferki kadınların alayının başı açıktı. allah korusun mahalleye çıplaklar kampı kurulmasından tutun, nudistlerin ayaklanma başlatmasına kadar her şey olabilirdi... son zamanlarda sözlük dışında mahalleyle de pek ilgilenememiştim. evine erkek alan dul sayısının her geçen gün arttığına dair duyumlar alıyordum. mahallenin güvenliği için tuttuğum paralı cinlerin de yerinde yeller esiyordu...
edep yeri görülmesin diye üstünde cübbesiyle doğan bir bebek olarak çıplaklığa doğuştan karşıydım bu yüzden bir an bile beklemeden altıncı kattan aşağıya atlamadım tabi ki arkadaşlar. evliyayız dediysek tövbe haşa süper kahraman da değiliz. salih'le yangın merdivenlerinden aşağı indik ve çiçek dürbünlerimizle etrafı gözlemlemeye başladık.
sokak lambasının altında birkaç çıplak kadın memeleri sallana sallana tur atıyor sanki birileri onları kırbaçlıyormuş gibi anlamsız hareketlerle çığlıklar atıyorlardı. işin ilginç tarafı etrafta onlar dışında kimsecikler yoktu. sanırım ihtiyarlamamın etkisiyle kalp gözüm eskisi kadar iyi görmediğinden etraftaki metafizik varlıkları algılamakta zorlanıyordum, yine de kendime toz kondurmak istemedim ve çıplak kadınların kitlesel histeri nöbeti geçirdiklerine dair teşhisimi koyduktan sonra eve geri dönüyordum ki salih beni durdurdu.
salih: saat üç yönünde cinler kamp kurmuş, bu kadınları da açık arttırmayla satışa çıkarmışlar.
etuuu: yok artık amk onca yıllık cinekoloğum böyle bir şey ne gördüm ne duydum. benimle kafa bulmuyosun di mi lan?
salih: whiskas çarpsın doğruyu söylüyorum. bak şu sağdaki kelebek dövmeli kadın için 300 soğan kabuğu teklif ettiler.
etuuu: off sırf o memeler dört yüz elli soğan kabuğu eder. 1 soğan kabuğu kaç tl'ye denk geliyordu lan, biz mi satın alsak acaba bu karıyı...
cin padişahlarının alımlı metreslerinin bile etki altına alamadığı biri olarak ne zaman türbansız, allah'sız ve 90+5 memeli bir kadın görsem adeta büyüleniyor, sol omzumdaki şeytan beni son bir gol umuduyla iman kalemden uzaklaştırıp rakip ceza sahasına gönderiyordu... tam açık arttırmaya dahil olacakken salih ani ve sert bir pati darbesiyle beni kendime getirdi.
cin deyip geçmemek lazım. her kabilenin kendine has gelenekleri, görenekleri, penis boyları, güzellik anlayışı, savaş düzeni ve silah çeşitleri vardır. bu cinler geçtiğimiz aylarda oktay kaynarca antlaşması imzalayıp bağımsızlıklarını ilan ettiğimiz tatar asıllı cinler olabileceği gibi daha önce hiç görmediğimiz bir kabileden de olabilirlerdi.
hemen bir köşeye çekilip plan yapmaya başladık. kabilelerinden sürgün edilmiş düşük kademeli eşkıya cinlerin üstlerine işeyerek bile etkisiz hale getirebilirdim ama 1829387 cin kabilesinin içinde bazı kabileler vardı ki başlarında aslan gücünde beş evliyanın bir araya gelip anca devirebileceği şeytanlar bulunuyordu. 21. yüzyılda geriye bir avuç evliya kalmıştı ve çoğu bulundukları topluluklardan gördüğü zulümlerden ötürü hoca ahmed yesevi'ye uyup yer altında yaşamaya başlıyorlardı. kısacası bizden bi o kadar da yerin altında vardı ama bin yıllardır beklenen mehdi ortaya çıkıncaya kadar evliyalar olarak voltran'ı oluşturamayacaktık... açıkçası bir şeytanla teke tek karşılaşsam korkudan oracıkta altıma sıçıp en sevdiğim cübbemi kirletirdim. stratejik bir hamle yapma kararı aldık ve ayakkabılarımızı ters giyip cinlerin arasına karıştık.
nedense cinlerin ibranice konuştuğuna dair yaygın ve anlamsız bir inanış vardır. oysa cinler daha çok hint avrupa dillerini konuşmayı tercih ederler. aynı şekilde cin kavramı islam, yahudi ve hristiyanlık'ta yer aldığı için kültürel anlamda bedevilerin ve israiloğullarının kültürlerinden etkilendiği düşünülür oysa ki cinler kendilerine ait kültürleri oluşturacak kapasiteye sahip olmakla beraber insanlarla daha içli dışlı olanları greko-roman kültüründen etkilenmiştir. mısırdaki devasa piramitleri mimarlık alanında gelişmiş cinler inşaa etmiş, hz süleyman gibi inşaatlarda binlerce afrikalı ve çeşitli alemlerden cin köleleri çalıştırmışlardır.
cinlerden ne olup bittiğini öğrenmek amacıyla yanlarına yaklaşırken kuş sesleri duyunca kuş dili konuştuklarını düşündük ve merak içinde sorduk:
salih: esen olsun kandaşım, biz mısır'dan orta asya'ya tahıl taşıyan tüccarlarız. başbakanınıza bi miktar borcumuz vardı da otağ ne taraftaydı acaba? bir de geçerken dikkatimizi çekti, acaba burada neler oluyor?
cin: aha bakın girişinde iki tane nusaybin cini nöbet tutuyor. kabile reisleri çamur cariyelerini açık arttırmayla satıyorlar.
etuuu: all... tengri tengri, iyi de benim bildiğim kadarıyla cinler çamurları kaçırdıklarında başlarına yüce tengri tarafından ödül konur. bu kabile reisleri nasıl ellerini kollarını sallaya sallaya satıyor bunları?
cin: bikaç gün önce, kiramen katibin meleklerinin dava açması sonucu mahkeme-i kübra'dan çıplak yıkanan karıların cin ve şeytanlara cariyelik edeceğine dair bir karar çıktı.
etuuu: ohh iyi olmuş artık kimse çıkıp cin ailelerin yemek yediği yerde çırılçıplak soyunup memelerini okşayıp banu alkan dansı yaparak neremi neremi diye şarkı söyleyemez. eyvallah kardeş bilgilendirdiğin için ben şahsen yıkanırken üstümden takkemi cübbemi çıkarmıyorum.
cin: neeee takke miiii? amk dejenere orospu çocukları cumhuriyeti yıkamicaksınız ulan! Yaşasın atatürk yaşasın atsız yaşasın mehmet emin yurdakul! kök tengri belanızı versin pühhh!
etuuu: salih yürü gidelim lan bu rakıyı fazla kaçırmış. şimdi nutuk atmaya devam eder hiç çekemem he işimiz gücümüz var çok da çişim geldi meseleyi öğrendik zaten.
salih: tamam etucum. göt tengri seni korusun ve yüceltsin ırkdaş.
etuuu: lan ahahahah napıyosun olm çarpar falan şimdi.
salih: yok bee bunlar anca lafta. bi sik yapamaz amk cürmü kadar yer yakıyor baksana. üflesek sönecek alevi.
etuuu: tengri tengri baye tengriii. ahahhaha. şimdi bunu söndürürsek bütün kamp ayaklanır falan. boşver hadi eve gidelim altıma işicem sshh.
her ne kadar cin ve şeytanlara cariye haline gelen kadınlara üzülsek de göklerden gelen bir karar vardı. müdahale etmek bize düşmezdi. bize göre bir kadın çıplaklığı bir kenara bırakın banyo yaparken, uyurken hatta beyiyle cinsel koalisyon oluştururken başından türbanını bile çıkarmamalıydı. neyse ki allah bizim kadar yobaz değildi...