bir çınar ağacıyım sanki,
dimdik, sensizlik ve yalnızlığa karşı.
sonbaharı bekliyorum,
bırakmak için yapraklarımı üzerine.
her yağmurda nefretimi üzerine akıtmayı,
her nefes aldığında içine çektiğin olmayı bekliyorum.
dua edeceksin bitsin bu acı diye.
hatırla!
sendin yapraklarıma dokunup aylarca solduran.
bekle, bitmeyecek.
her geçen gün canını alacak intikam.
ve bitmeyecek.
damarlarımdaki kan,
bitene kadar intikam.
son derece realist bir film olmuş. çok çocuklu bir çok ailede evlatlardan en az biri anneleri ya da babaları tarafından aslında pek de sevilmediğini düşünüyor. bu filmde de Nurgül Yeşilçay annesinin onu başından savmak için bir yatılı okula gönderdiğini sanıyor. Daha pek çok gerçekci sahne var filmde. Yani filmde olması gerekenden çok Türkiye'de pek çok evde meydana gelenler anlatılmış ki bu gerçeğe çocukların arabada önde oturtulması, aldatılan kadınların eşlerini affetmesi, elinde artık emekli maaşından başka hiçbirşeyi kalmayan yaşlı annelerin çocuklarının hiçbirinin evine sığmaz olması da dahil. Bence güzel bir film olmuş, ama yakınlarını huzur evine gönderenler rahatsızlık duyabilir bu filmden, haklı olarak. ayrıca, filmin odağındaki küçük çocuk "settar tanrıöğen"süper bir karakter. beni öyle çok seven bir torunum olsun 100.000 lira borcum olsun diyebilirim. bu filme kız ya da erkek arkadaşınızla gitmenizi pek tavsiye etmem. ama anne, teyze, kız kardeş v.b. ile gidebilirsiniz. yani, aile saadeti yaşamak için gidilebilecek bir film.
fragmanlar ve reklamlar ile şişirilmemiş havaya sokulmamış lakin 1000 kat fazlasını hak etmiş filmdir.
harika, olağanüstü.
yanlış su böreği tarifi, barışın annesinin barışı ve tabiri caizse 'anağnee'sini parkta basması ve sümsük oğlanın hastane öncesi ve hastane sahnesi üst komedidir.
her güzel şeyin sonu kötü bitiyor tabiki de.
edt: her defasında saat kaç olursa da izleniyor izletiyor kendisini arkadaş !