iki karşı cinsin birbirleriyle yakınlaşıp beraber zaman geçirme, el ele tutuşma, birbirlerini düşünme, kollama, beraber sinemaya tiyatroya gitme eylemlerini gerçekleştirme hallerine 'çıkmak' denmesi talihsizliğidir. türkçe'nin esnekliği ile bile ilgisi yoktur. nereden kim uydurduysa 'çıkmak' kelimesine yazık etmiştir.
nereye çekseniiiz, oraya gidecek bir fiildir efendim.
bundan bir şey çıkmaz.
benimle başa çıkamadı.
ahmet'le ayşe çıkıyorlarmış.
çıkar o cebindekileri, ne dediğin anlaşılmıyor.
çıkar yolu yok.
artık gelse ne çıkar.
çok bekledim, umarım artık oradan çıkar.
bu işten senin çıkarın ne?
ansızın çıkar gelir bakarsın.
piyangodan size ne çıkmış?
çıkmış bunun vidası, düzeltsene.
çıkışıp durma bana!
çıktısını alsana şunun,
çıkış işlemi yapacaktık biz.
haydi gel de çık işin içinden
çık güzelim çık, ortaya çık.
yukarı çıksana, otur biraz.
yine kavga çıkarmış.
24 den 8 i çıkar, sonucu bulursun.
dur tahmin edeyim, 20 lira mı? çık, çıık daha fazla!
beni çileden çıkarıyorsun.
