-Ey dilberi ...rana! Ey tesadüf-ü müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahza-i kalpten sarsıldım. Niyetim acizane-i taciz etmek değildir. Bilakis efkar-i umumiyede ufak bir aile bacası tüttürmektir. Sözlerim sizi temin ve tatmin edecekse şayet zevc-i izdivacınıza talibim!
Bayanın cevabı;
-O mahrem suratınıza bir sille-i osmaniye nakşedersem sekte-i kalpten terk-i hayat edersiniz.
lise yıllarında, girilen bir iddia sonucu okulun en asortik kızlarından birine benimle çıkar mısın? demek suretiyle yapılan tekliftir.he cevap ne mi oldu tabiki hayır!
ilk mesaj:
-ya pelin ben derste not alamadım yarın sen getirir misin notlarını(bu arada 50tane gülücük var tabi)numaranı arkadaştan aldım kızmazsın ımarım.
2.mesaj anlamlı bir söz içeren mesaj(bu arada yüzyüzeyken tık yok)
3.mesaj(gecenin bir vakti)
-tatlı rüyalar
sonra bir gün yemekhanede
-pelin seninle bir şey konuşacaktım
pelin:buyur berke can
-ya ben 2aydır seni izliyorum,çok hanım bir kızsın
pelin-not istemek için iltifat etmene gerek yok
-yok ya ne notu.yani ben sanırım hoşlanıyorum senden
pelin:sanırım?sen biraz daha san o zaman
-ya dilim dolaştı yani bildiğin divane oldum benimle ciddi bir ilişki yaşamak ister misin?
pelin-ya berke ben sana arkadaşım olarak bakıyorum
-işte sen biraz daha bak belki sevgili oluruz
pelin-düşünmem gerek...
(aradan2hafta geçer,oğlan en az 3hediye alır ve peline cevabını sorar)
pelin:tamam berke bir deneyelim.
berke havalarda,pelin kıpkırmızı..
MUTLU SON
gereksiz bulduğum ve benimle çıkarmısın kalıbını kullanmadığım için yabancısı olduğum kavram.. bir türlü de ısınamadım.. bu konu açıldığında hep oğuz kağan destanındaki kararlı ve kesin tavırlar aklıma gelir ve gülerim..
Bugün, bir ergen gibi yapmak zorunda kaldığım, bünyede tarif edilemez bir sıkıntı yaratan durum.
Gerçekten kazık kadar hatunların yapılmasını istediği şeymiş. *
büyüdüğünü zanneden insanlar tarafından yasaklı sözcük gibidir. birisini sinemaya, kahve içmeye, tavla oynamaya, muza binmeye vs. çağırmak da çıkma teklifidir aslında ama reddedilme korkusu ile sadece muza binmeye çağırmak olarak gösterilir ve olaylar gelişir. halbuki ortaokulda ve lisede niyeti ifade eden bu iki kelime her şeyin özetidir ve samimidir, hatta medeni cesaret adı altında desteklenir, ileriki yaşlarda ise toplumun beyin hasarı nedeniyle medeniyetsiz cesareti'ne dönüşür.
uyuz olduğum tabirdir, gereksizdir, kalıpsaldır, klasiktir. iki tarafta salak değilse aralarında ne yaşandığını bilirler zaten, bunu belli bir kalıba dahil etmeye çalışmak saçmadır.
o:senle ben birlikte şöyle dolaşsak bi çıksak diyorum yaw.
k:ama şimdi bu böyle mi söylenir sende yani...
o:bira içermisin?
k:yok ben çay alayım.(garsona çay söylenir.) ee ne diyodun sen?
o:eee havada bozdu dimi...
k:sen beni niye çağırdın yaa...
o:gelmeseydin banane.
oğlan garsona tekrar seslenir.
o:bana bira getir gardaşş...
Çıkma teklifi, biz yetişkinlerin fena yıllar önce, hayatından çıkmış ve orta okul anıları içinde kalmış bir durumdur.
Erkek kişi, dişi kişiye sorar 'benimle çıkar mısın?' diye. Sonra bunlar okulun arka bahçesinde yürürler, eve beraber giderler efendime söyliyim, apartman kapısında kikirderler filan.
Büyüyünce bu 'yarın akşam bi yerlerde bir şeyler içmeye gidelim?' yada 'film festivalinde süper bi filme ikimize bilet aldım..' vs. oluyor. Hem konsept de değişiyor, okulun arka bahçesinde apartmanın kapısından daha geniş bir çevreye yayılıyor.