birinin yalanını ortaya çıkarmak mesela. vuhu.
bir gün boyunca bilgisayar başında çalıştıktan sonra o kurumuş, kızarmış ve yorgunluktan bitmiş gözlerden çıkan, çıkarken resmen sakız gibi uzayan ve gözü yakan lens.
düz bir zemin üzerinde kurumuş uhu benzeri yapışkan.
deli gibi yorgun geçen bi iş gününün ardından ayakları terk eden o topuklular.
gergin toplanmış saçtan çıkarılan toka.
acıtır bazen ama yara kabuğu.
yorgun parmakları deli gibi saran yüzükler.
uzun yürüyüş sonrası ayakkabı tabiki.
Kamuflaj ve bottur bana göre.
Kıyafetlerdir. Çıplak oturmayı seviyorum çünkü ben manyağım.
Sorunlu yazar beyanıdır.
Hayret kimse dememiş; Dondur don. Pamuklu.
onaylanmış, bitmiş bir projenin son çıktısı.
medeni halin değişmesi sonucu yeni kimlik.
arazi dönüşü ayaktaki bot.
hayatından birini çıkarmak.
siyah nokta.
elektronik cihazın üstündeki koruyucu.
sütyen , hem çıkartılana hem de çıkarana zevk verir.
kestanedir. güzelce pişirdikten sonra o çıtır kabuğundan çıkarıyorsun ve lokum gibi yiyorsun. of!
bok. *
(bkz: Sütyen) tabi len.
hayatindaki gereksiz insanlar.
her hangi bir uzva batan kıymığı çıkartmak kadar rahatlatıcı bir şey olmadığı gerçeği ile ifade edilebilecek konu.
görsel

huhu.
gereksiz insanları hayatımdan çıkarmak..
Çiş, idrar, ürin, sidik.
odada bulunan chpli.
Tabiki de sütyen. Karşı tarafınkini tabi ama.
günlerdir çıkarılmayan piercing.
(bkz: Bok).
(bkz: Yarrak afedersin)
Günahlar ve ahlar.
Hani şu oluyo ya yağlı boya duvardan kendini bırakıyo soyuyosun falan çok iyi o.
Ayakkabı .