eğer yeni arkadaşlar edinebileceği bir sosyal ortamı yoksa, mevcut olanları kaybetmemek uğruna katlandığı durumdur. **
bu kişi her zaman kullanıldığı anlar ama kendine kabul ettirmek istemez. normalmiş gibi hayatına devam eder onu aslında oyuncağa döndüren arkadaşlarıyla. hatta dost dediği insanlar, onu kendi işleri için daha az kullananlardır onun gözünde. kötünün iyisi misali...
çocukluk arkadaşları, ilkokul, lise ve hatta üniversite arkadaşları bu kategoridedir. bunun hiç mi normal arkadaşı yoktur? vardır elbette ama toplasan bir elin parmaklarını zor geçecektir. onlarla da zaten samimi değildir, merhaba merhaba o kadar...
asosyal olduğu için arkadaş sayısı hiç artmaz, tam tersine azalma gösterir bazı sebeplerden. kendi çıkarları uğruna arkadaş olanları elese, elde avuçta kocaman bir yalnızlığı kalacaktır o kadar. onun için durmadan kendini mecburmuş gibi hisseder, onlarla vakit geçirdiği için mutlu olduğunu düşünür, bazen de kaptırır kendini bu duruma.
- oğuz, n'aber abi?
+ iyi hacı ne olsun, seni sormalı?
- iyi sayılır, yarın işin var mı?
+ yok, dinlenmeyi planlıyorum hafta sonu.
- sana işim düştü be dostum, anlarsın sen bu işlerden hem.
+ söyle kanka, derdine derman olursak ne mutlu.
- bu benim bilgisayar bozuldu, servisi çağırdım 300 kağıt hesap çıkardılar kol gibi.
+ tamam, ben yarın uğrarım sizin eve bir ara, bakalım problem neymiş.
- tamam kardeşim, çok sağol, hadi selam söyle, iyi akşamlar.
işte, oğuz telefonu kapattığı anda, kendi gözünde bir maldır artık. diyemez ki "gelemem, dinlenmem lazım, kusura bakma." diye. hem arkadaşı da çok kibardır, geri çeviremez sonuçta.
aralarında hiç;
- oğuz, n'aber abi?
+ iyi ne olsun, seni sormalı?
- iyi dostum ne olsun. bak ne diyeceğim.
+ ne diyeceksin?
- arkadaşlarla hafta sonu şöyle bir balık tutmaya gidelim dedik hafta sonu. sensiz olmaz. ne dersin?
+ ben de kendi kendime ne yapsam diyordum, çok iyi oldu bu söylediğin, gelirim tabi.
- tamam, yarın sabah hazırol erken çıkacağız, geçerken alırız seni evden.
+ tamam dostum, hadi görüşürüz.
- görüşürüz.
gibi diyalog geçmemiştir. sürekli bir istek yağmuruna tutulma, sürekli bir başım sıkıştı durumları vardır hep. oğuz ya durumu böyle kabul edecek ya da alayına yolu verecek...
yaparız, ederiz gibi bizli konuşup kendi menfaati olduğu halde, yanındaki insanın da menfaati olduğunu vurgulayarak kandıran, çıkarcı kişinin ortada bıraktığı artıktır. bir posadır aslında suyu hiç bitmeyen, istendiği zaman sıkılan, iyi niyeti eksilmeyen, daima hazırdır. daima kötü günde, zor zamanda, ihtiyaç duyulduğunda vardır.
kullanıldığını bilse ya da hissetse de o içindeki sırtüstü bırakamama duygusu ağır basar. o öyle sanar ancak sırtüstü yatar diğeri hep. kullanılmaya alışır, kullanmaya alışanlar tarafından.
ancak gün gelir bir an olur. o tam kullanılma anında sessiz, sert ve derin bir bakış atılır. yeter artık gibisinden. o an gelince ya pişkinlikten ya da yüzsüzlükten midesi bulanır. ve artık iylik yapacak insanları uzaklaştırır etrafından. biraz yanlız kalır. sonra başka iyilik isteyenlerin, işlerine koşar. çünkü o öyle gelmiş öyle gidecektir bu dünyadan.
son dönemde etrafımda çoğalan çıkarcı kitlenin bana zaman zaman yaşattığı duygu.
bu tipler adamın iliğini kemiğini kurutur efenim. Hani yancım olsalar oraletlerini eksik etmeyeceğim ama daha tehlikeliler. yancıdan daha zararlıdırlar. yancı akbabaysa bunlar sıçandır.
akbaba bile canlının ölmesini bekler, leşini yer. bunlar uyuyan adamın kulağını kemirir.
benim, bu mallık duygusunu hisseden kişi. genelde arkadaş denen ibnelerin paraları çıkışmayınca bana ödemeli atarlar, bak aramıyor da pezevenk. ödemeli atıp benim geri dönmemi bekliyor.
çıkarcı arkadaşın yaptığı şeyler uzunca bir süre batmaz insana. öyle ya arkadaşınızdır, dostunuzdur, arkasından atıp tutmak size yakışmaz bilirsiniz. yaptığı şeyleri bir müddet sineye çekersiniz. ama o bardağı taşıran son damla var ya.. yaptığınız fedakarlıkları başınıza balyozla mallık olarak indirirken bir yandan ne kadar aptal (kelimenin tam anlamıyla aptal) olduğunuzu hissettirir. ama yine de kötü insanın siz olmadığınızı bilir ve gece başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyacağınızı bilirsiniz. ayrıca o arkadaşı hayatınızdan bir an önce silme isteği içinize yerleşir. (bkz: gözüm görmesin)