bilmiyorum belki başka bir şey vardır ama bana öyle geliyor ki bu kişiler hayatları boyunca gerçek anlamda zor durumda kaldıkları hiçbir dönemde oturup ciddi ciddi şimdi ne yapmam lazım diye düşünmemiş ve yaşadıkları zorlukların içinden çıkmak için hiçbir çaba da sarfetmemiş tipler. onlar için çaba sarfetmek, yaşadıkları şeyler için ağlayıp sızlamanın, çevrelerindeki insanlara yakınmanın dışında da hiçbir şey ifade etmemiştir belki de. hep bir şeylere ulaşmak için diğer insanlardan yardım görmüş, görmeyince de 13 yaşındaki çocuklar gibi ağlayıp bağırıp seslerini duyurmaya çalışmış, kendileri çözmek yerine de tıkandıkları noktada her şeyi yıkmanın daha kolay olacağını düşünmüş insanlar olabilirler. tabi bu durumu besleyen o kadar çok şey var ki; ailenin yaklaşım biçimi ve yetiştirişi, yaşanılan dönem, her şeyi hazırdan elde etmeye alışık olmak gibi.
işin kötü yanı kelime anlamıyla intihar edenlerin çok az olmasının yanı sıra tüm hayatları boyunca kendilerine hiçbir şey katmadan bu şekilde yaşamaya devam eden ölülerin daha çok olması.
Böyle bir tip yoktur.insanlar vazgeçince intihara kalkışırlar.Vazgeçmeden önceyse her türlü yolu denerler çünkü bu iç güdülerine kayıtlıdır.
Ayrıca hep söylediğim gibi çocukluğundan beri acımasızlıklarla ve adaletsizliklerle karşı karşıya kalmış bir insanın yaşamak için de yeterli hevese zaten sahip olamaz.Eğer beni oyuna almıyorsanız ben de çıkarım der ve gider.
intihar edecek adam artık bıkmıştır. yorulmuştur. uğraşacak savaşacak gücü kalmamıştır. ve evet. belki de kolay yolu seçmiştir. ama bu onun tercihi.
intiharın sebebi her zaman çözüm olarak görmek değil bazen kaçış olarak görmektir. intihar hiçbirşeyi çözmeyecek bilirsin. ama yine de kaçarsın.
tabi bunları söylerken erkek/kız arkadaşından ayrılıp dayanamıyorum yhaa diyip kendini öldürme triplerine giren gerizekalı ergenleri hariç tutarak söylüyorum. benim bahsettiğim gerçek sorunları olan insanlar.
söyleniş biçimiyle bir minibüs şöförüne ait olduğunu düşündüğüm yargıdır. intihar bir kaçış değil reddediştir der sartre, herkes bildiği gibi yapmalı, yok hayatta zor olan yaşamaktır , yaşamak cesaret ister ölmek değil, sanane birader, ne gördün ne bildin , sormak isterim sana...
hepsi çaresiz olsa da ezik değildir. örneğin hitler'in intiharı, her ne kadar yaptıklarını onaylamasam da bence son derece doğru ve asil bir seçimdir. rusların eline düşüp ömür boyu işkence göreceğine adam olayı kestirip atmıştır. bir başka örnek, yavuz çetin de şarkılarında anlattığı sistemsizliği, hayata olan uyumsuzluğunu değiştiremeyeceğini anlamış ve intiharı seçmiştir. çaresiz kaldınız mı gidin intihar edin demiyorum ama bu vakaları ele alırken, kişinin o yaşa kadar yaşadıklarını ve o an algıladığı "gelecek" kavramını anlamadıktan sonra her intihara fransız kalmak doğaldır.
artık arkalarından konuşmaya gerek olmayan kişilerdir. bırakın uyusunlar kendi istedikleri gibi. ha bunu dile getiripte vicdan yapmaya çalışanlara söylenecekleri söyleyebilirsiniz tabi.
geberdikleriyle kalıyorlar... 17 yaşında bir kız yüzünden kendini çamaşır ipiyle asan bir çocuğun komşusu olunca ve ailesinin o intihar edip öldükten sonra yaşadığı acıyı görünce bunu söylemek çok normal... daha neyin ne olduğunu bilmeden ergenliğin getirdiği salaklıkla kendini öldürmek anca aileye acı veriyor başka hiç bir .ikim olmuyor...