hükümetin pkk ile pazarlık masasına oturduğu süreçtir. hükümet pkknın taleplerini yerine getirirken, pkk hükümetin taleplerini ertelemekte ve yerine getirmemektedir. bu sebeple çözüm sürecinin sonunun hüsran olacağı açıktır.
bu süreç esnasında pkknın yıllardır hayallerinde olan düşünceleri gerçeğe dönüşmüştür. imralıdaki teröristbaşı köpek bile buna şaşırmıştır.
her neyse sonumuz hiç hayır olacak gibi gözükmüyor, hadi hayırlısı.
Pkk tarafi surecin ne oldugunu bilmiyor. Ama simdilik sessizler.
Teror orgutunun bir partiyle mecliste temsil ettirildigi bir donemdeyiz. Kimse kalkip da hdp kurt halklarinin bla bla demesin. Kurtlerle ilgili ne talepleri olmus simdiye kadar? Belediyenin elektrikleri kesildi diye dagitim sirketlerini tehdit etmeleri mi, yoksa yanlarina yuzlerce kisiyi takip daglarda yuruyus yapmak mi?
süreç: Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi (tdk)
akp'nin en başarılı olduğu konu; sürekli tekrarlamak vesilesi ile önemli olduğuna inanmamıza sebep olabilecek, yeni isim tamlamalarıdır. çözüm süreci, paralel yapı vb...
olmayan süreçtir, akp'nin yıllardır uygulama sıkıntısı çektiği ve başarısız olduğu iç ve dış politikaları, geneli kapsamayan, tavizsiz, sorunlara değil kişilere yönelik aldığı diğer tüm siyasi kararları gibi batmaya mahkum olan süreçtir.
bu süreç ile ilgili bir şey var aklımda, gizli bişeyler dönüyor deniyor, pazarlıklar vs iktidar desen kendi oy derdinde, hdp ise en başından beri istedikleri derdinde. şimdi soru şu %26 chp %16 mhp öyle tiyatro izleyeceğine kendileri gidip öcalana sorsalar ya. baktın rte bel altı oynuyor hep, diğer tarafa sor durumu siz ne konuşuyorsunuz pazarlık nedir vs. vaate gelince kürt sorununu biz çözeriz diyorsunuz ama seçilmeden önce somut şeyler görmek istiyor halk. adalet bakanı demişti görüşmek isteyen önceden başvurup izin çıkarsa gidebilir diye görüşmeye. öcalan daha kandildeyken ya da suriyedeyken gidip görüşen gazateciler falan oluyordu şimdilerde o da yok. benim düşüncem kılıçdaroğlu ile bahçeli gidip bizzat bu konuyu açıklığa kavuşturmak için gidip görüşmeli ya da heyet göndermeli. bu da olmazsa bu iş akp - hdp işine al gülüm ver gülüm olayı ekmeğine tereyağı sürer.
(demek istediğim şey haberci gibi yapılmalı baktın haber gelmiyor haberin peşinden koşucan araştırcan öyle hazır bavul kargoyla gelmeyecek)
hep bir oyun oynanıyor deniyor madem öyle diyorsun bu oyuna bir çomak sok. hep laf söyleyip uzaktan bakmakla olmaz. zira muhalefet iktidarlığı istiyorsa yapılmayanı yapması lazım. tıpkı atatürkün hakkında ferman çıkmasına rağmen anadolu da mücadeleye devam etmesi gibi...
82 anayasasinin degismez degistirimesi teklif edilemez sorgulanmaz tartisilip dogrulugu yada yanlisligi hakkinda deney yapilamaz dogmasindan doğan milliyetcilik ilkesinin basimiza açtığı sorundur. ... Oysa uzeride bir cok etnik unsuru barindiran devletin tek mensuplari turkler degildir ve dogu sorununda oldugu gibi herkeste asimile olmak istemiyor... Gerisi empati meselesi... Çözülsün bu mesele yanlistan donulsun yanlız bolunme olmadan... Çünki bölerek her hukumet cozebilirdi..... Tek vatan tek millet tek devlet anlayisiyla dogu ile bati arasida tek ayrıcalık kalmadan cozulsun....
1908 te abdulhamit han milliyetçi vatansever evlatları tarafından tahtan indirildi. Darbeyi yapan hürriyet sevdalısı evlatları osmanlının o gün rumalide mücadele ettiği sırp, yunan, bulgar bir kısım arnavut terörist örgütler ile kol kola girmişti. sözde kızıl sultan gidecek seçimler yapılacak her millet kendini meclis i mebusanda temsil edilecek, her şey güllük gülüstan olacaktı. arap isyanları son bulacak yeni halife etrafında kenetlenecekti. her millet öz kimliğine sıkı sıkı sarılırken osmanlı olmanın guru ile dolanacaktı. gayrı müslimler müslümanlar ile müslümanlar gayri müslimler ile kol kola girecek devlet i alliy i o eski şaşalı günlerine döndürecekti.
cekti...
caktı...
olmadı...
balkan harbi ile rumeli...
cihan harbi ile suriye ırak hicaz 12 adalar ve kıbrıs elden çıktı...
yaşanılan tranva ile anadoluda kalan ermeniler tehcire,
cumhuriyet ile beraber rumlar yunanistana intikale zorlandı.
çözüm süreci yukarda anlattığım gibi kötü mü sonuçlanır bilemem. evet demek haksızlık olur. rahatlıkla hayır demek hayal aleminde yaşamak demektir.
sonu "vur kurtul ya da ver kurtul" olmasında...
kürtlerin üniversitede estirdiği terörden haberdar olanlar vardır mutlaka. bu adamlar üniversitede kaç kişi de bunu yapıyor hiç düşündünüz mü; en güçlü olduğu okulda bile bir seçim yapılsa yüzde 10'u geçmez veya kıl payı geçer. güneydoğu'daki sikko üniversiteleri saymıyorum. fakat üniversitede olanları bile en basitinden türk bayrağına bile tahammülü yok. bayrak ya hu. sapı analarının bir taraflarına girmediğine göre bir insan niye türk bayrağından rahatsız olur. üstelik bunu kurtuluş savaşında ilk kurşunun atıldığı şehirde, veya dirilişin başkentinde veya türk imparatorluğunun 500 yıllık başkentinde yapıyor. kürdistan dediği medeniyetin anti-tezi yerlerde falan da değil. üniversitelisi bu. bi de bunların daha dangoz tabanı var. hani nevruz'da ateşin etrafında halay çekerken boşalan medeniyet seviyesinde elemanlar.
çözüm süreci zırvalıktan başka bir şey değil. kürtlerle bir arada yaşam şu haliyle bile namümkünken sayılarının türklere yaklaştığı bir ortamda bunlar türkleri avlamaya başlayacaklar.
ya düzen, türk-kürt diye başlayan cümlelerin son bulduğu, türk kimliğini kabul etmeyenin hiçbir yere gelemeyeceğini anladığı ve sike sike kabul ettiği, dağa çıkanın profesyonel ordu tarafından indirileceği bir sisteme geçirilecek ya da halkı kütüphane kundaklayan, 200.000 kişilik hizbullah mitingi yapılan 13-14 parazit il kürtlere verilecek. iki çözümden biri.
ülkemizi yıllardır bu şekilde gereksiz işlerle uğraştıran insanların çabaları yalnızca kendilerini düşünmeleridir. Türkiye bilinen kürt sorunu, çözüm süreçleri ile 2009 yılından beri vaktini harcamaktadır. Türkiye tarihinde ve varolduğu sürece Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde yaşayan ve etnik kökeni ne olursa olsun yaşadığı ülkeye Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmalıdır. Ülkemize göç yıllardır boy göstermektedir sonuçta Türkiye de sadece kürt halkı yoktur. Bir o kadar çerkesler, lazlar olmasına rağmen ve bu etnik kökenlerin Osmanlı tarihinden günümüze kadar bir uyum içinde yaşamış olmaları kürt sorununun aslında sadece kürtlerin belli bir kesiminin çıkardığı vesvesedir ve bende umuyorum ki kürt sorunu kürtlerin aslında Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşadıklarını anlamalarıyla çözülecektir. Anlayacağınız maalesef bu çözümün sonu gelmeyecektir.
