Provokasyon amaçlı yapılmış olduğu açıktır. Çünkü hiçbir sandık kurulu başkanı böyle bir şeye cesaret edemez, velev ki etmiş olsa bile siyasi parti gözlemcileri ve sandık kurulu üyeleri buna izin vermezler. Gözden kaçırmış bile olsalar bahsi geçen sandıkta kaç oy pusulası verildiği ve kaç tane arttığı tutanakla tespit edilir. bir tane bile eksik çıkarsa şayet herhangi bir itiraz durumunda o sandik kurulu başkanı ve üyelerinin hali vahimdir.
bu oy pusulalarının sayım sonrasında seçim kuruluna tesliminden önce çöpe atıldığını ve tutanakların değiştirildiğini varsaysak bile sayım esnasında düzenlenen tutanakların gazetecilere ve siyasi parti gözlemcilerine verildiği düşünülünce bu da pek mümkün görünmemektedir.
Ayrıca oy pusulalarının hangi durumlarda yakılarak imha edileceği hususu açıkça belirtilmiştir. sayım esnasında sandıktan çıkan zarf sayısı oy kullanan kişi sayısından fazla çıkmışsa bu sayı adedince zarf rastgele seçilerek imha edilir ve bu işlem henüz zarflar açılarak sayım işlemine geçilmeden önce yapılır. belli bir siyasi partinin oylarının yakılmasına da elbet gözlemciler ve üyeler izin vermeyecektir.
seçimde 3 sandık vardı.
3 sandıktaki oyların da eş oranda çalınması gerekir. çöplerde çıkan oylara baktığımda gördüğüm kadarıyla sadece başkanlık seçimi pusulaları vardı. diğer 2 sandığın oy pusulası nerede diye sorarız önce. hadi onları başka yere atmış olsun. Lakin oy çalan birisi onları yok etmek yerine niye çöpe atsın ya da okulda bıraksın.
biz uuserız sazanlaşmayalım lütfen.
bu hususta belirtilen artan zarfların sayım öncesi imhası hususu ya yanlış bilgidir ya da sandık başkanı ile sandık görevlileri dışında başka kişiler tarafından yapıldığı ihtimali göz önüne alınmalıdır.
2004 seçiminde bazı okunmayan oyların, 2009 seçimlerinde mührü açılmamış bir sandıktan çıkması olası bir ülkede gayet doğal bir durum olarak karşılanabilir.
çöpe giden oyların çıktığı yer...
böcek sürülerinin bir ülkenin kaderini belirlemesi..
çöpten yiyecek toplayanlarla bir arada yaşamak tecellisi....
anasını alıp da giden bir ülkenin anasını iktidarla paylaşması.
bir koyup dört almak....onun da üçün biri olması...
madem seçim sonuçları a patisinin veya b partisinin lehinde sonuçlanacaksa, siz madem bize biz ne istiyorsak, kimi istiyorsak onu iktidar yaparız diyorsanız biz neden oy kullanıyoruz. bırakalım demokrasiyi o zaman diktatörlükle yönetelim. zaten şuan çok bir farkımız yok. siz onun yada bunun oy almasını hazmedemiyorsanız eğer o zaman niçin yarışıyorsunuz. sonucu belli olan oyunu neden kendi aranızda oynuyor, bizide alet ediyorsunuz.
boş keseden atmak kolay. seçim kurulu içinde yer aldınız mı hiç? seçim süreci nasıl işliyor gördünüz mü hiç? bizzat 4 ay seçim kurulunda görev almış resmi görevli olarak söylüyorum sahtekarlık olma olasığı yüzde 1'den daha az. o kadar kontrol altında tutuluyor ki her şey. her işlem farklı görevlilerce defalarca kontrol ediliyor. bir kere oy tasnifinde 2 seçim görevlisi, 1 polis ve her partiden bir görevli var. böyle bir şey olması için partili olanların kendi partilerini satması lazım ki, biri değil bütün partilerinin bunu yapması lazım, diyeceksiniz ki çöp kutularından çıkanlar ne? azizim iptal edilenler, deneme amaçlı kullanılanlar, yırtılanlar, ysk'tan basım hatalı gelenler olabiliyor. sözüm odur ki böyle saçam şeylere takılıp kalmayın.