En başta şunu söyleyeyim yaz insanıyım. Yansın amk, cavır gibi yansın. Yazla ilgili tereddüdüm yok ama bu demek değil ki yazı bir bütün olarak, tamamıyla kabul ediyorum.
Yaza dair sevmediğim iki şey kara sinekler ve zamanında tüketilmeyen karpuz.
Çok şükür karpuz fiyatları ebesinin amı gibi oldu da vakitlice tüketiyoruz.
işte yine de kabuğuna kadar tüketilmeyen karpuzlarla karşılaşıyoruz. O pörsümüş karpuzun suyu sıcağın da etkisiyle tehditkar hale geliyor. Karpuz sezonunda da illa delik bi poşetten akıp üstünüzü başınızı, sağı solu kirletiyor. Sak sak yapısı ve rengi nedeniyle en rahatsız edici lekelerden biri oluyor.
Siz dikkat etseniz de evdekiler etmiyor. Evdekiler de dikkat etse bile bu kez de bir çöp konteynırına giden karpuz suyu yoluyla karşılaşıyorsunuz ve canınız sıkılıyor.
Keyfim kaçıyor. Mümkünse bu hususta dikkat edelim, karpuz suyuna karşı topyekün teyakkuzda bulunalım arkadaşlar. Fark ettiyseniz konuyu kapatamıyorum. Yazdıkça yazasın geliyor. Aksi gibi sen de okuyosun boş beşel satırları. Bence güzel bi birliktelik yakaladık. Sen güzel bi insansın. Bak sen kadir kıymet bilen bi tipsin. Bence zor gününde insanın yanında olursun. Olm muhteşemliksin sen. Gitme lan takılıyoruz işte.