ne olursa olsun geçmişinde çok tecrübe yaşamışsan bile bi yerde yeniysen çöm muamelesi görürsün. halbuki o işin üstadı olsan bile yeni bulunulan yerdeki herkesten daha iyi de olsan bile oradakilere göre ortama yeni girdiğinden bu sıfata layık görülürsün. ama kurtulmak da senin elinde tabi... *
çukurova üniversitesi devlet yurdunda ilk gün ikinci sınıflar tarafından yatağının suntasını yurt müdürüne mühürletmeye gönderilen kişilerdir.bu kişiler ders olmamış ikinci gün bonya sırası fişini mühürletmeye gönderilmiştir.
emanete ehil hale gelmek isteyenlerin mutlaka yaşaması gereken dönem. ancak yıllarca çömez olarak kalmayı, çetin imtihanlardan geçmeyi kabul edenler, aksi söylenene dek kendisinde emanete ehil olma yeterliliğini görmeyenler sahip çıkabilir emanete.
"doğu, irfanı hisarla kuşatmış. bezirgan sokmamış mabede. gurular yıllarca davat güttürmüşler çömeze, odun taşıtmışlar. ve meşaleyi çetin imtihanlardan sonra tutuşturmuşlar eline" c.meriç
Yazarlarında bir zamanlar içinde bulunduğu durum.
Okulunuza geldikten sonraki sene gelen öğrencilere takabiliceğiniz lakap yada sizin üst devrenizdekilerin size takabiliceği lakap
lisede, üniversitede, askerde, sözlükte... kısacası hiyerarşinin olduğu her yerde üst devrenin kendinden alt devrelere kullandığı sıfattır... çöm yada çaylak da denilebilir
Çömez kelimesi aslında en çokda askerde karşımıza çıkar. Sivil hayatta çömez lafı pek fazla duymasakda askerlikte konuşulan belli başlı ve çok az olan konulardan birisi çömezlerle ilgilidir.
Örnek vermek gerekirse "Çömeze bak la adam olmuşda bana emir veriyor" diyen üst devreye, dışarda çömez lafını hiç duymasa bile, askerde olduğundan dolayı son derece normal karşılayan alt devredir.
Askerde çömezlikle ilgili ünlü filozof Astsubay Tuncay Yılmaz komutanımızın da dediği gibi "Askerde çömez olacağına, dağda domuz ol"