tevratı oluşturan beş kitaptan dördüncüsü. israil halkı'nın Sina Dağı'ndan göçüp Kenan ülkesinin doğu sınırına varıncaya kadar başından geçenleri anlatır.
Kutsal kitabın Tevrat bölümünün dördüncü kitapçığıdır.
Çölde Sayım Kitabı, israil halkının Sina Dağı'ndan göç edip Tanrı'nın vaat ettiği Kenan topraklarının doğu sınırına ulaşana dek başlarından geçen olayları anlatır. Kitap adını Musa'nın Sina Dağı'nda, göç etmeden önce yaptığı sayımdan almıştır. Musa bir kuşak sonra Moav'da, Şeria Irmağı'nın doğusunda israil halkı arasında bir kez daha sayım yaptı. Bu iki sayım arasında israilliler Kenan topraklarının güney sınırında olan Kadeş-Barnea'ya dek ilerlediler. Ne var ki, oradan vaat edilen ülkeye imansızlıklarından ötürü giremediler. Kırk yıl kadar dolaştıktan sonra, Şeria Irmağı'nın doğu bölgesine gittiler. Kenan topraklarına girmek için ırmağın karşı yakasına geçmeye hazırlandılar.
Çölde Sayım Kitabı sık sık cesaretsizliğe düşen, sıkıntılardan korkan ve yakınan halkın başından geçen olayları anlatır. Halk Tanrı'ya ve Tanrı'nın onlara önder atadığı Musa'ya karşı başkaldırıp durdu. Bu kitap halkın itaatsizliğine karşın, Tanrı'nın sadakatini ve sürekli kayırıcılığını vurguluyor; bazen sabırsız olmuşsa da Musa'nın Tanrısı'na ve halkına adanmışlığını açıkça dile getiriyor.
Kitap ayrıca hem Sina Dağı'nda, hem de Kenan sınırında Tanrı'nın Musa aracılığıyla verdiği yasaları içerir.
Ana Hatlar
1:1-9:14 israilliler Sina Dağı'ndan göç etmeye hazırlanıyor
a. 1:1-4:49 Birinci sayım
b. 5:1-8:26 Çeşitli yasalar, kurallar
c. 9:1-14 ikinci Fısıh Bayramı
9:15-21:35 Sina Dağı 'ndan Moav'a
22:1-32:42 Moav'da geçen olaylar
33:1-49 Mısır'dan Moav'a yolculuğun özeti
33:50-36:13 Şeria Irmağı'nın karşı yakasına geçmeden verilen kurallar
musa ve harun çadırlarına tecelli eden allahları yehovanın görevlendirdiği 12 kişinin oymaklarını saymaları üzerine, 603.550 israiloğlunun olduğu anlaşılmıştır. bunlar içerisinde levililer, musanın levhasını korumaktan ve çadır kurup çıkarmaktan sorulu kılınırlar.
bölüm boyunca, eski anlaşma sandığından kutsal yer'e, çitlerden çadırın ve 1 yaşından küçük çocukların korunmasına kadar, pekçok şey için önlem alınıyor ve görevli seçiliyordu.
yine yehova buyrukları uyarınca, deri hastalığı olan kadın ve erkekler, ordugah dışına çıkarıldılar. miriam bunlardan birisi olmuştur. miriam in aslında kabile dışına bir hafta süreyle itilişi, musa'nın etiyopyalı bir kadınla evlenmesine karşı oluşudur ya, neyse..
yehova, sayılan çocuklardan yeni doğanların hepsini musa ve harundan kendisine vermesini ister. neden olarak ise, "ben rabbim" der.
levilileri çok isteyen yehova, tüm çocuk ve hayvanlarını kendisine ayırmalarını ister. kehatoğulları ve levililer, kutsal emanetleri dokunmaları ve kaybetmeleri durumunda, ölümle cezalandırılacaklardır.
tanrı yehova, ilk doğanları kendine ayırıyordu zira, mısırda firavun zulmünden kurtardığı yahudiler için, firavunun başına 10 felaket musallat etmişti ve bunlar arasında 1 yaşında küçük hayvan ve insanları da öldürmüştü. o yüzden bunları kendine ayırıyordu.
musa ile tanrının görüşme yaptığı buluşma çadırı'nın üzerine, bir bulut konar ve aylarca orada kalır. musa ve harun kardeşlerin kavimleri oradan yani sina'dan ayrılana kadar da bulut üzerlerinde kalmaya devam eder.