Uçsuz bucaksız, dalgalı çöl kumları ayın ışığı altında parlıyor. Havada hiç esinti yok, gece sessiz ve sakin. Parlament mavisi gökte sayısız yıldız mücevherlere benziyor, ellerimi uzatsam yakalayabileceğim hissini veriyor.
Etrafıma hayranlıkla bakınıyorum, ışıldayan kumlara, önümdeki manzaranın muazzam görüntüsüne dalıyorum. Birden gökyüzünden büyük beyaz bir parıltı kayıyor, etraf aydınlanıp tekrar eski haline dönüyor. Bir yıldız kumların üstüne düştü sanıyorum, epey ilerisi yangın yeri gibi parlıyor.
Kumların üstünde koşarken ayakkabılarımın içine kum doluyor, rahatsız olsam da umursamıyor ve ışıklı yere ulaşıyorum. Kumların üstüne düşen yıldız değil, devasa boyutlara sahip kırmızı bir gül. Hayret içinde bakıyorum, canlıymış gibi yapraklarından beyaz ve kırmızımsı ışıltılar sızdırıyor, sanki içinde bir ışık kaynağı gizliyor. Ne kadar güzelsin diyorum..