çubuk barajı, ankara'da çubuk çayı üzerinde kurulu cumhuriyet tarihinin ilk barajıdır. söz konusu çay üzerinde iki baraj olmakla beraber burada bahsedilen ankara şehir merkezine en yakın olan çubuk-1 barajıdır.
1990'larda mogan gölü çevresinin mesire yeri olarak revaçta olmaya başlamasına değin, ankaralıların piknik yeri ihtiyacını büyük oranda yüklenmiş olan, 1960 ve 70'lerde ise zeki müren konserlerine ev sahipliği yapacak kadar gözde restoranları barındıran baraj, bugünlerde ise suyun çekilmiş ve kirlenmiş olması, tesislerin kapalı olması bakımından sadece "müdavim pizciler"in mekanı görevini yürütmektedir. zira ankara'da içki içmenin serbest olduğu tek mesire yeri burasıdır.
alkol aldığım yıllarda her akşam eve giderken uğradığım ve en az 35 cc yuvarladığım mekana bugünlerde sadece ayda bir gidiyorum. gittiğimde içim tamamen kan ağlıyor. müdavimlerin çok iyi bildiği, eski meşhur mekanlardan birinin köpeği olan ve mekan kapandıktan sonra barajda başı boş kalan barajın maskotu norveç çobanı "aleks" öleli bir buçuk yıl oldu. siteler esnafından müdavimlerin gelirken yanlarında getirdikleri boş tavuk göğüsleri ile hayatta kalabilen aleks öldüğünde takriben 15 veya 16 yaşlarındaydı. ölmeden 2 sene önce, bir keresinde tüyleri tamamen dökülmüştü. barajın müdavimi merhum mustafa ki aleks üstünde en çok emeği olan kişidir, tarafından iğne vurularak iyileştirildi.
aleks, barajdaki tüm köpeklerin kaderinden payını almıştı. vücudu kırmızı yaralarla doluydu ve korku filmlerindeki mezardan çıkmış hortlak hayvanları anımsatıyordu. aleks zeki ve müdavimler tarafında iyi bakılan bir köpek olduğundan hastalıkla baş edebildi ama en fazla 6 ay veya 1 sene kadar. aleks torpilli bir köpekti.
baraj sularının kimyasal ve biyolojik kirliliği yüzünden aleksle beraber en az 400-500 köpek öldü birçoğu yavruyken. diyebilirsiniz ki "ulan kıç kadar barajda bu kadar köpek popülasyonu olur mu?". evet olur. çünkü eve aldığı köpeğe bakamayan çocukların babalarının ertesi gün ilk adresi çubuk barajıdır. ayrıca piknikçilerin yaydığı kebap kokusunun cazibesi de unutulmamalı.
şu anda barajda en az 200-250 köpek var ve onlar da aynı kaderi yaşayacaklar.
büyükşehir belediyesini çok da suçlayamayacağım. çünkü belediye'nin barajı temizleme çalışması başladı. ancak tam temizlik sağlanıncaya kadar kaç sene geçer bilmem ama, bu yazdıklarımı okuyup belki kafası benden fazla çalışan birileri bu köpekleri kurtarabilir.