En basit haliyle anlatırsam : bir toplumda yanlış bilindiği halde çeşitli sebeplerle * susulan , tepki verilmeyen her türlü duygu durum ve davranışların yapılması.
Örneğin kimsenin bir b.k anlamamasına rağmen hoca anlamadığınız bir şey varmı deyince kimsenin tepki vermemesi , sınıfta ''mal'' damgası yememek için hangimiz yapmadık ki bunu. Bir örnekte sigara içenler arasında : Bir arkadaş grubunda çoğu kişi sigara içmek istememektedir fakat dışlanma korkusu yaşadığı için gruptakiler sigara içmeye devam eder.
Komünizm deyince din elden gidecek , muhafazakar deyince şeriatci yobazlar , liberal deyince paraya düşkün , kürt alevi veya rum deyince terörist ve bölücü , eşcinsel deyince hastalıklı ve hastalıklı düşüncülere sahip yorumları akla ilk gelen yorumlar fakat hepsi yanılgıdan ibarettir ve bu yanılgılar , bu tabular ancak konuşularak , gerçekler öğretilerek düzelir yoksa bu yanılgılar silsilesi sürekli devam eder.
demokrasi de buna örnektir, faşist bir halkın diktatör seçmeyeceğini söylemek ve seçimle gelenin diktatör olamayacağını söylemek de buna örnektir.
çoğunluğun doğruyu bulması değil demokraside esas olan, çoğunluğu tatmin etmektir.
oysa demokrasinin doğru bir yönetim olması sadece çaresizliktir, toplum asla tüm kesimi tatmin eden bir yan barındırmaz ve yönetilmek her zaman kusurdur, bunun bedelini de halk öder.
ben krallık iyidir falan demiyorum ama kusursuz bir toplum modeli devlet içinde mümkün değil.
azınlıklar her zaman bir sorun olarak algılanacak ve bir şekilde asimile edilmeye çalışılacaktır, bunu demokratik yollardan yapmak asimile edilmediği anlamına gelmez ve devlet faşizmi bir şeyleri sırf kuralına uygun yapıyor diye normal görülemez.
bu yüzden demokrasi sıkıntıdır, daha iyisini bulana kadar en iyisi bu denebilir ancak, azınlıkların her zaman başkaldırması bence şarttır ve özgürlüğünü elinde bulundurarak hak ettiği yönetim biçimini elde edebilir.
bunun dışında demokrasi asla azınlıkların benimseyeceği bir yöntem şekli olmayacaktır, zaten azınlıkların isyan etmesi de buna örnek olarak verilebilir.
