"kimse aldatılmayı hak etmez", bu ayrı bir şey ama tüm karşı çıkma isteğime rağmen, yazılanın doğruluk payının olduğu da bir gerçek.
maalesef kadınlarımız evlendikten sonra sadece anne rolünü oynuyor ve eşinin sevdiği kadın olma rolünü ise bir tarafa kaldırıyor.
o iki rolü dengelemeyi öğrense çok daha iyi olacak bu işler.
yine de aldatılmamak garanti değil ama, en azından "ben elimden geleni yaptım" diyebildiği için gönlü rahat eder giderken.
bayanlar evlendikten sonra ''aman nede olsa alan aldı satan sattı'' cümlesiyle kendilerine hiç mi hiç bakmıyorlar.
evin için de hep pijamayla geziyorlar , saçlarını bile taramayanlar var , bakımsız bir cilt , evin işlerinden dolayı ter kokulu bir vücut .
ha birde çocuk varsa .
toplumumuzda dikkat edildiğinde çok göze batan durumudur. türk kadınlarının çoğu kadınlıktan nasibini almamıştır. otobüste, vapurda , sokaklarda dikkat edin hepsi bin kilo olmuş saçlar başlar darmadağın pis bir koku. bu nedir arkadaş böyle salmışın kendini batmaktan olan gemi gibi götün yukarı bakıyor yahu.
bakımlı ve temiz olmak bu kadar mı zor suyun mu yok bir cımbızında mı yok insafsız.
o ne kaş bıyık ablacım senin resmen bıyığın var terleme falan değil baya bıyık ulan.
evlendikten sonra ver elini 5 çayları hamur işleri ye allahım ye. kimin umrunda eşe saygı, sevgi...
işte hal böyleyken toplumumuzda ki kadınların her 10 undan takribi 7si 8 i aldatılıyordur. bunda tek suçlu olarak erkekleri görmem bu nedenle yanlış olur. bu nedenlerden ötürü aldatılan kadında aslına bakarsanız herşeyin farkında fakat hiçbirşeyin farkında değilmişçesine hareket etmeye devam eder.
adam çalışır abla evde bir yemeği koyar ocağa gez dur ye dur. erkeklerde bu nedenle bulamadıkları şeyleri dışarda ara çoğu zaman.