bir Müslüman olarak olayı ele alayım.bizim inancımızda tek cennet yoktur kardeşim.başka bir alternatif daha vardır:o da cehennem.
senin birinci paragrafta bahsettiğin gibi bir Müslüman kendinin veya başka bir insanın cennete gireceğine kesin gözüyle bakmaz.bu senin muhtemelen Amerikan filmlerinde gördüğün basit ve salakça bir sahne.
yukarıda yazdığın şeylere bakarak rahatça söylenebilir ki Dini de o filmlerden öğrendiğin muhakkak.
Türkiye'de yaşıyorsun büyük ihtimal ve bizim halkımızın büyük çoğunluğu Müslüman. şayet bu topraklarda yaşıyorsan bu dini araştırıp öyle bir şeyler yazmanı rica ediyorum.
sen ne kadar bana mal vs. desende ben senin inançsızlığına saygı duyuyorum be bu dini veya Allah'ı sana anlatmakla uğraşmayacağım ama sana hakaret de etmeyeceğim.
(bkz: islam hoşgörü dini)
Saygi duydugum gercektir. ama su soru ve sorunun cevabi ustteki uzun yazinin getirdigi supheleri siler supurur.
- ya varsa!..
hz. ali gelir aklima:
bir adam cikip karsisina;
- ya ali! sizin allahiniz nerdedir? varsa karsima ciksin da goreyim, hani yok.
dediginde bu cevabi almistir:
"- ya varsa!"
insanların çoğu cennete inanmıyor, sadece bir cennet olmasını umuyor...
Tamamen bencillikle alakalı. Tüm dünyanın, var olan bütün her şeyin sadece insanoğlu için yaratıldığına inanmak kadar bencilce. Şayet insanlar cennetin olduğunu ummak yerine gerçekten inanıyor olsalardı 'iyi' bildikleri bir yakını öldüğünde üzülmezlerdi. Ölen yakınlarının cennete gittiğinden emin oldukları için sevinirlerdi. Ciddi anlamda sevinirlerdi yani bildiğin mutlu olurlardı. Ama olmuyorlar işte. Üzülüyorlar. Geriye kalan tek şey olarak cennet'te görüşürüz avuntusu var herkeste. Öyle olmasını umuyor herkes.
Çoğu din aynı; inanmak istediğimiz şey ölmeyeceğimiz, hep yaşayacağımız. Bu duygu hep mutlu etmiştir insanları. Tüm evren üstünde en önemli varlığın kendimiz olduğu sanrısı yüzünden her şey. Kendimizi bu denli mühim gördüğümüz için diğer bütün her şeyi yok sayabiliyoruz, hemde gönül rahatlığıyla. Tüm dünyanın anasını sikebiliyoruz. Doğadır, çevredir, bizim dışımızdaki canlılardır zerre umrumuzda değil. Olaya bir çevreci kafasıyla yaklaşmıyorum ama bir ormanı kasıtlı yakacak yahut bir hayvanı bilinçli olarak öldürecek kadar hasta ruhlu olmamızın tek nedeni; kendimizi bir bok sanmamız. Tüm evren benim amına koyuum havaları. Aynı egonun eseri; doğru olan benim tanrım! var birde. Bu da aynı benmerkezciliğin sonucu.
Bir cennet olduğunu umanlar genelde zararsız olmakla birlikte, cennete inanlardan da yok değil. Tarih boyunca hep varlardı. Haçlı seferlerini düşün. Onca bilinçsiz adam nasıl bu kadar delirmiş olabilir? Çünkü inandılar moruk. Kendi tanrılarının doğru olduğuna, tanrılarına hizmet ettiklerine ve öldüklerinde cennetle ödüllendirileceklerine inandılar. Çok geriye gittiysem affola; hitler var örnek olarak. Daha yakınını istiyorsan sivas katliamı var.
Bir insan bir insanı öldürürken nasıl olur da tanrı'ya hizmet ettiğini düşünebilir? Bu aslında delilik! Ama sayıca fazla oldukları için deli diyemiyoruz...
Din; kendi etik değerlerini koyamayan, kendini geliştirmemiş, bencil insanları en basit yoldan mutlu edecek şey. Yani bir insana tecavüz etmemen yada kafasına sıkıp öldürmemen için tek nedenin cehennemde yanmamaksa, inanmaya devam et çünkü sen bir malsın. Eğer bir aç doyurduğunda Tolga abi'deki Hugo misali bonus kazanıp cennette yer edindiğine inanıyorsan; inanmaya devam et. Bu kadar basitsen; senin tanrın olmalı dostum. Senin tanrın olmazsa bir daha mı geleceğiz dünya'ya? diyip ortalığın anasını sikersin çünkü...
yıllar sonra gelen edit: gana'da ilkel kabileler yakınları öldükten sonra cennete gideceklerine ve gökyüzünden onları izleyeceklerine gerçekten inandıkları için yakınları öldükten sonra cenaze töreninde eğleniyorlar efenim.