hoş bir olaydır. Lokantalarda yapılması ortamı doğallaştıracağından ayrı bir güzelliktir ama köylü adetidir. Mustafa Kemal Paşa'dan için anlatılana göre; kendisi masasında çorbaya ekmek doğrayan olduğunda sinir olur, derhal masadan kovarmış. Bir keresinde vekillerden birini kovmuş "defol köylü herif" diye. Ama haksız da değil hani, sen kalk hayatını modern devrimlere adamış birinin yanında anadolu köylüsüne has hareketler yap.
bir ritüeldir. yavaş yavaş ekmek doğranırken gözler masanın üstündeki tuzu ıvırı zıvırı kesmektedir. bir yandan da sohbet edilmektedir. birazdan karın doyurulacaktır. bu ayini yapan insandır.
çorba, içerisinde bir tür ek gıda ihtiva ediyorsa yani salt aromatik bir su değilse, içerikte bulunan ek gıdayı sek tüketmek isteyen insan eylemidir. diyelim çorbanın içinde küçük köfteler var, ekmeği çorbaya doğradığınızda ekmekler çorbanın suyunu çekeceği için, ortada dımdızlak kalan köfteleri rahatlıkla ve su içinde aramanıza gerek kalmaksızın tüketebilirsiniz. ayrıca en asil duygunun insanıdır. *
bir tas çorbayla 1,5 ekmek yiyebilme kapasitesinde olan insanın kendini frenleme yöntemidir, çorba ağzımını yakmasın diye alınan koca ekmek ısırıkları sonra kilo olarak geri dönmektedir.
mükemmel bir şeydir.. hele ki o çorba mercimek çorbası ise bana kimse entel ayağı yapmasın.. o çorbanın içinde yumuşayan ve sıcak olan ekmeği yemeği herkesin sevdiğini biliyoruz, artistliğin lüzumu yok..