babamın bir arkadaşı vardı adını hiçbir zaman bilmemekle beraber adamın çorbacı ve mantıcı olarak iki lakabı vardı, bizim aile onu çorbacı olarak tanımıştı. çocuktum, sormamıştım nedense. bununla zıt olarak evine gittiğimizde adama ekmek yedirmeyenlerdendi. çay içerdik ama hakkını yemeyeyim.
üniversite zamanlarimda vardı bi çorbacı. özellikle kış aylarında çok sık giderdim. 3 liraya bir çorba alır, corbayla birlikte 5 liralık ekmek yerdim. haliyle bi corba ile sabah-öğle-akşam ogunlerini aradan cikartirdim.
eline sağlık çorbacı dayı. bugünlere gelmemdeki emeğin büyük.
Pazar sabahları şehirde yaşam izine rastlanabilecek tek yerdir. Sokak aralarındaki herhangi çorbacıda mutlaka 2-3 orta yaşlı dayı oturur ve muhabbet ederler. ister istemez sizi de muhabbetlerine ortak ederler. Belki de dünyanın şu saatlerde en sıcak mekanlarıdır çorbacılar.
En güzel çorbayı izbe yerlerde küçük çorbacı dükkanlarında içersiniz.
her okuldan kaçış sonrasında gidilen nezih mekan. (nezih'den kastım, küçük sevgi dolu bir ortam) sonra bol soslu mercimek çorbası sonrası bir sigara yakılıp evin yolu tutulur.
ben. yaptığım radyo programında çaldığım şarkılarda tarzdan tarza geçmemden mütevellit dinleyenlerimin bana taktığı isim. buraya üye olurken geldi aklıma nasıl olduysa.
beyoğlu'nda galatasaray lisesinin hemen yan sokağında bulunan ve 30 çeşit çorbayla, dünyanın en fazla çorba çeşidini bünyesinde barındırdığını iddia eden şirin yerdir. lezzetlidir çorbaları.
