hayattan o dakika için soğutan andır. isyan edesiniz gelir, edemezsiniz; küfretmek istersiniz edemezsiniz. otobüste ayakta kalan tek kişi olmak kadar koyar.
berbat bir durumdur efendim. ıslak zemine ayaklarınızla temas ettiğinizde ilk etapta birşey hissetmezsiniz. bir iki saniye geçince o ıslaklık önce ayağınızı sarar. sonra sanki tüm vücudunuz ıslanmış gibi sinirlerinirsiniz. o çorapla herşeye rağmen "yola devam" kararı alırsanız ayağınızın altında kızarıklıklar meydana gelebilir. bu durumda bir süre ayağınızı yere bastığınızda acı hissedersiniz.
özetle sinsi bir yılan gibidir o halıdaki, paspasdaki, fayansların, parkelerin üstündeki ıslaklıklar. pusuya yatar ve tuzağa düşmenizi bekler. aman diyim.
mutlu bir şekilde giderken ayağınızdan "vıccık" diye bir ses duyar ve kaldırırsınız. işte onda çorabın tabanı aşağı doğru sarkar. öyle garip bir duygudur ki sövsen sövülmez...