Osmanlı devleti için bir manastır, selanik, ruscuk, üsküp, filibe, belgrad, budin; bugün sikko arabalarının arkasında kimin oldugunu bilmediği tuğrayı yapıştıran comarların yoğun olduğu anadolu vilayetlerinden çok daha önemliydi.
Belgrad osmanlı sınırlarında iken söz gelimi rize osmanlı sinırlarında degildi.
osmanlı cumhuriyete 200 yılı aşkındır aşinadır. (benden önce yazar arkadaş da belirtmiş )
osmanlı dünyaya 600 sene değil maks 150 sene egemen olmuştur.
dünya milletlerinin büyük çoğunluğu türk lafını duyunca irkilir. biz de ehuehuehu atalarımız ne s.kmiş be diye övünürüz. halbuki bunun nedeni osmanlı değil, türk halkı olarak gittiğimiz yere kendi kültürümüzü götürmeye çalışmamızdan kaynaklanır. (bkz: eyfel'in önünde mangal yapmak) örnekler çoğaltılabilir.
osmanlı son 200 sene asla ve asla dünyada sözü geçen bir devlet değildi. bilime verdiği önemi kaybetmişti. arada çıkan birkaç padişah dışında ( en önemlisi için (bkz: ikinci mahmud) ) tamamı sarayda sefa sürmüş , halkı önemsememiştir.
hoşgörü politikası diye bildiğimiz bir şey var. osmanlı bu politikayı gerçekten izlemiştir. fetihlerin yoğun olduğu kuruluş, yükselme ve duraklama dönemlerinde halka iyi davranmış ve özlerini koruma fırsatı vermiştir. bunun karşılığında gayrimüslim halktan vergi ve asker sağlamıştır. yine de hoşgörü politikası deyince aklımıza öyle boyundurluk altında halkların seçim şanslarının, şıklarının olduğu falan gelmesin. osmanlı ne derse halk onu yapmak zorundaydı neticede bir imparatorluk. ( osmanlı ekonomisinin çökmesinin en önemli nedenlerinden biri gayrimüslim halkın bağımsızlık kazanıp vergiden eksilmesidir. )
abdülhamid toprak kaybetmiştir. hem de tillahını kaybetmiştir. aktrollerden,neo osmanlıcılardan küfürlü mesajları ve eksileri bekliyorum bu madde ile.
vahdettin mustafa kemal'i milli mücedele için samsun'a göndermemiştir. vahdettin o dönem başka uğraşlar içindedir.
12 ada'yı kaybeden sağır ismet (!) değil uşi anlaşması'nı imzalayalanlardır. (bkz: 18 ekim 1912)
anadolu osmanlı için neo-osmanlıcıların şişirdiği kadar önemli bir yer değildi. osmanlı için önemli merkezler genelde liman, tren yolu üzeri veya kozmopolit bir nüfusa sahip yerlerdi. en önemlisi şüphesiz istanbul'du.
osmanlı'da genelev ve meyhaneler vardı. he olmaması mantıksız idi zaten, milyonlarca insan 72 millet bireyin yaşadığı bir toplum. olmadığını iddia edenlerle çay dahi içmeyiniz.
halk ile osmanlının neredeyse hiçbir bağı yoktu. o yüzden osmanlı torunuyuz falan geçiniz bu ayakları. şayet fransa'daki hanedanlarla bir bağlantınız yoksa hiçbir şey değilsiniz. varsa da anca nilhan gibi bilezik satarsınız veyahutta napolyon ile dedenizi akran sanırsınız.
şimdilik bir çırpıda aklıma gelenler bunlar. söylediklerimde yanlışlıklar veya eksiklikler olabilir sonuçta tarih çok kaynaktan öğrenilen bir şey. lütfen küfür etmeden önce kendi kaynağınızı araştırın ve doğru olduğuna emin olduğunuz şeyler için küfür edin.
iyi yazmalar.
edit: osmanlı hakkında kötü hiçbir şey düşünmüyorum. tersine osmanlıyı öğrenmek için hakkında çok şey okuyorum. fakat önemli olan her şeyi eğrisi doğrusuyla öğrenmek ve anlatmaktır. osmanlının yanlışları vardır ve elbet bunları da konuşacağız.
edit2: benden sonraki yazar belirtince aklıma geldi.. osmanlı okuyacaksanız özellikle halil inalcık hoca bir numaradır. ilber ortaylı da aynı şekilde sağlam bir kaynak. yalnız ilber hoca'nın dili biraz ağır cümleleri uzundur. halil inalcık da eski kelimeler kullanır ama ben onu daha net anlamıştım. kişiden kişiye değişebilir tabii.
