çomarların yaşadığı doğal bir rahatsızlıktır. tedavisi yoktur.
çünkü " keşke galip gelselerdi " dedikleri en sevdiklerine,
izmir körfezinde izmir' lilerinde ciddi katkılarıyla " yüzme " dersi verilmiştir.
o gün, bu gün rahatsızdırlar. kendilerine acil şifalar diliyorum.
not: bu konuda detaylar için külahımın tarihçisi " fesli kadir " e başvurabilirsiniz.
çomarların çobanı yıllardır izmir'i işaret ettiği içindir. korkmayın lan bu kadar, altı üstü laik, kemalist, kültürlü, okuyan, ambulans ve itfaiye gibi araçlara nasıl yol vereceğini bilen, trafiğimizin içine sıçtığınız halde hala saygılı araç kullanan, son bir yılda yedi yüz bin kişinin göçtüğü (neden acaba ), dünyanın en yaşanılabilir şehirlerinden biriyiz. korkmayın oğlum adam yemiyoruz biz bu şehirde, söğüş yiyoruz, kokriç yiyoruz, kumru yiyoruz,midye dolma yiyoruz, yetim hakkı yemiyoruz, rüşvet yemiyoruz, hakkımız olmayan paraya el uzatmıyoruz, meydanlarda sofralar kurup yerde iftar yapabiliyoruz üstelik koruyucu barikat çekmiyoruz, karnı aç bir çocuk görünce karnını doyuruyoruz, akşam olunca iki bira içip körfezin tadını çıkartıyoruz.
sevgili çomar, senin bizi anlamanı da beklemiyoruz be, kasma kendini bu kadar.
konya'da da yaşadım, kütahya'da da yaşadım, memleketimin her yeri güzel, yeter ki çomarlar olmasın.
sevgili çomar, benden rahatsız oluyorsan, okuma...çok basit...ya da benimle aynı seviyeye gel, bol bol oku...o da çok basit...sana kalmış...haydi selametle.