Nasıl arayasın ki? Onca şeyin üstüne nasıl gururunu hiçe sayıp arayasın. Evet seni en iyi o anlayacak. Anlamasa bile bir tek ona anlattiğin zaman rahatlayacaksın. Ama nasıl arayasın? Olan olmuş, biten bitmiş. Artık ne o eskisi gibi ne de sen. Hayatını kuruyor herkes bir sekilde. Ve o da.
olması gerekendir efendim. Zira vefasızlığına rağmen onu arayıp şımartmamak gerek.
Daha önce de söylemiş olabilirim tekrar söylüyorum rica edeceğim bu tip insanları şımartmayınız lütfen. O da seni özlüyor mu? Hayır kardeşim özlemiyor. Özlese arardı. O da seni düşünüyor mu? Kardeşim çok özür dilerim ama skinde bile değilsin. Aramayın arkadaşlar.
Yüreğe çöreklenen duygudur.
Belki de o kadar uzaklardadır ki...
Hiçbirimizin bilmediği diyarlarda...
Sesinizi duyamayacağı, özleminizi hissedemeyeceği kadar uzaklarda...
söylenecek bir çok şeyi burada çoktan söylemişsiniz. ben söylemek istemiyorum. tek diyebileceğim şey ne yazıkki bildiğim, yaşadığım bir durumdur. üzgünüm.
günaşırı yolculuklarda tuttuğum moristanbul çetelelerini...
mesela; üst geçitte karşılaştığım bir gün mendillerini...
bir gün tartılmayı satan küçük çocuğun gözlerini...
akşamüstü barbaros bulvarı üzerinden kız kulesinin denizaşırı el edişini...
tünel yokuşundaki asimetrik evlerin renkli vitrinlerini. dizeleriyle giriş yapıp aranmalıdır.