Çok ilginç , gereksiz , tarifsiz birşey.Hele de ortada bir belirsizlik varsa öylesi daha da zor oluyor.O da özlüyor mu acaba soruları ve özlüyorsa olabilecekler , özlemiyorsa olabilecek ihtimaller beynin içinde dönmeye baş.Eğer özlemiyor olsaydı zamanla geçerdi düşüncesi ve kafada ki belirsizlik yüzünden çekilen acı tarifsiz.Hani hayatınız güzel geçmeyebilir , paranız olmayabilir , sevgiliniz olmayabilir , problemleriniz olabilir ama bu özlemek denen illet sürekli bi acı.Ummadık yerde kahkaha attığınız anı yakalayıp moralinizi bozmayı başarıyor.Mümkün olduğunca özlemeyin.
çok özledim lan, aramızda 6 saat var. 6 senedir seviyorum dönüp dolaşıp gittiğim kişi o. ama onun sikinde bile değilim. şimdi mesaj atsa çağırsa bir saniye düşünürsem şerefsizim.
birini çok özlemenin anlamının ayrıca ayrıştırılması gerektiğini öğrenmiş olduğumuz bir kavramdır birini çok özlemek.
ayrıştırma için ;
sevişmesini,
öpüşmesini,
elini tutmasını,
kıskanmasını,
oral yapısını,
prostatını oksamasını,
gülümsemesini,
seni aldatmasını,
onu aldatmayı,.
birlikte saçma filmler izlemeyi,
olmadık yerlerde sevişmeyi,
seni seviyorum, demeyi özlemişim.
sevmeyi,
değer vermeyi,
unuttuğum şeyleri hatırlamayı özlemişim,
özlediklerime kavuşmayı özlemişim.
yani evet özledim seni.
sen ne kadar gitsen,
silsen ve yok saysan da.
özleyen benim nasıl olsa,
sen rahat ol!
ve daha pek çok şeyi anlatmak istemek değildir özlemek.
tüm bunları birlikte yaşayabilmek arzusunu dillendirmektir birini özlemek.
cesaret ile söyleyebilmek ve -mış gibi özlemeyi bırakmaktır.
o kadar çok özlemekki maça gitsem çıkışta uzaktanda olsa görür müyüm diye düşünmektir. saatlerce belki o da az biraz üzülüyordur aklına gelince diye saatlerce ağlamaktır. saatlerce o da benim gibi acı çekmesin aklına gelmeyeyim diye dua etmektir. sevgilisiyle arası bozulmasın sonra üzülür diye yanına yaklaşamamak bütün gün durmadan ona olan özlemi kağıtlara dökmektir. bazen de bir kere kokusunu duymak için her şeyi göze almaktır.
Bütün hislerinizi hissedemeyen bir piçe bağışlamak ister misiniz? Keza bu çok özleme'lerin sonu sizi cansız, ahşap bir kapıya çevirebiliyor. Özlemek kadar derin duyguları hissetmeyi dahi özleyemiyorsunuz.
anne başka bir yemek yapmıştır ama canının çektiği yemeğin adını söylersin şunu mu yaptın dersin ya o kokuyu duyunca bu da öyle bir şey bir koku duymayagör sanki yanından sevgilin geçti gitti...