burda çokçoktan kastım aşırı kıskançlık. arkadaşlar sevgiliniz kız/erkek farketmez aşırı hastalık derecesinde enn yakın arkadaşından hatta annesinden bile kıskanmak onu çok sevdiğiniz anlamına gelmez. bu aşırı büyük bir aşkın göstergesi değil sadece saykoluk oluyor ve karşı tarafı soğutur. arada kıskanın mantıklı şeyleri kıskanın ama kimse birşey demez. arada birde salın gevşetin. dalgalı döviz kuru gibi olun yani arada rahatlatın bi nefes alsin karşınızdaki ki sizin varlığınızı da yokluğunuzu da kıyaslayabilsin.
Evet aşırı sevginin bir getirisi de kıskanmaktır fakat bütün kıskanclıkların altında sevgi yatmaz. Bazen sapkınlık derecesinde kıskanan insanlar olabiliyor ve bence bu tür insanlar cok tehlikeli. Bosanmak isteyen karısını öldüren erkekler , sevgilisi kendisinden ayrıldı diye yolunu kesen tehdit eden erkekler hep cok sevdigim icin yapıyorum derler sevdigimden kıskanıyorum derler halbuki altında cok ciddi psikolojik sebepler yatıyor. En belirgin olanı ise ozguven eksikligi zira ozguveni yerlerde olan erkek bu eksikligi sizin uzerinizde tahakkum uygulayarak kapatacak ve sizi kendine baglı , bagımlı bir birey haline getirecektir. Bu tur erkeklerden uzak durmak gerekir sonrası cok tehlikeli.
Yerinde bir kıskanma sevgi ve aidiyet duygusundan doğan gayet sağlıklı ve normal bir davranıştır, fakat karşıdakine rahatsızlık verecek düzeyde olan “aşırı” kıskanmak bir aşkın göstergesi değil aksine bir hastalıktır. Othello sendromu olarak anılmaktadır.
“Shakespeare’in bu eserinde Othello aşırı kıskançlıkla, paranoid duygularla, aşırı şüphelerle çığrından çıkıp aslında çok sevdiği karısını ve onun aşığı zannettiği Cassio’yu ve ardından kendisini öldürür, ardından bütün bunlara sebep olan asılsız kıskançlığı planlayan Lago adlı karakter de idama mahkum olur.”
Kabul edelim, bazılarımızın damarlarından kan yerine kıskançlık akıyor.
kıskançlık güzeldir fakat kısıtlamak ve abartmak doğru değildir. kıskandığını bile çoğu zaman belli etmemeli insan. kıskançlığı abartan insan özgüvensiz insandır.