Çalışmazdım. çok kişiyle de muhatap olmazdım. Hemen hemen hiç arkadaşım olmazdı. Güzel bir ev, yazlık, yazın tatil, kışın gezme. iş ortamı ve sosyal ortam demek ki benim için bir mecburiyetmiş ve özgürleşmiş olurdum.
Valla olduk ta sonu yok ki bu işlerin. Daha da daha da diyerek sağlık bozulmaya başladı.
Kırmızı et yiyemiyorum mesela. Her gün mangalı yakan ben..
Viski 1 dubleden sonra bozuyor. Göz seyiriyor, çarpıntı yapıyor. Sünger gibi her gün bira içen ben.
3+1 evi aldık, boş boş oda oda geziyorum. Nerde annem babam. Kardeşlerim ayrı evlerde. Nerde o Sobanın üstünde kestane yapan ben..
Yazlığı aldık, gidip 2 gün duramıyoruz ki, nerde o eski ortamlar, arkadaşlar. Denize ayağımı sokmadım 10 senedir. Nerde öğle sıcağında denize giden, gece Mekan mekan gezen ben..
Arabanın kralını aldık, bir yere gidesin, 2 turlayasın gelmiyor ki, çektik brandayı, yatıyor öyle. Nerde 99 vectra'nın her yerine modifiye yapan o genç ben..
Marka kıyafetler, ağzına kadar kıyafet dolu 3 dolap. Giyip kime görüneceğiz ki. Nerde o bit pazarından giyinen ben..
Bankadaki para artık sadece rakamlardan ibaret benim için. Her yerde kaybettigim kişilerin hatırası. Anlıyorsun bir süre sonra bu hayatın ne kadar boş olduğunu. Böyle ufacık şeyler için tırmalayan insanları gördükçe sadece bir tebessüm ediyorum.
Zaman. Keşke 15 yıl öncesine dönebilsem de, yine o eski ben olsam, yine o değer verdiklerim yanımda olsa. Yalnız kalınca anlıyorsun, paranın bir zikim olmadığını.
Fakir fukaraya ve aç ülkelere yardım etmekten önce, bu kalantor sömüren dürzü devletleri batırmak için bir gizli teştilat kurar, hepsini iflas ettirirdim. Sonra zaten o aç devletler kalkınıp, sömürülmedikleri için doymuş olurlar. Serin hikâye değil mi? Ben en iyisi yine aç insanlara ve muhtaçlara yardım edeyim.
Kahpe dünya! Düzenin değişmiyor.
Hayallerimiz bile törpülenmiş.
Gücümüz yetip elimiz ermiyor.
Hak yiyen köpekler, üst başa geçmiş.
Dünyada ne kadar annesiz babasız çocuk varsa toplar, şöyle 10 tane stadyum büyüklüğünde bir alana odalar yaptırır, her birine bir tane bakıcı kadın tutar, dağ gibi mama yığar, bakıcı kadınların o mamalarla çocukların karnını doyurmasını izlerdim. Uzaktan bir de Küba purosu yakardım. Bebeler doyarken çok mutlu olurdum herhalde. Dünyada sevgiye aç, şefkate aç ne kadar evlat varsa hepsinin babası olurdum. Para en çok bu işe yarar