yatılı okuyanlar için yemekhanenin yolları taştandır. yok eğer yemek saati de kaçırılmışsa, artık yatakhanede veresiye satış yapanlardan başka çıkar yol kalmamış demektir.
"abi yetersizmiş de çocuk şımarıkmış" diye bik bik edenlerin anlamakta zorluk çekeceği olaydır. 11 yaşında aç çocuğu "al bunu götür bi daha da getirme" diye evden atacak zihniyete tükürürüm arkadaş. hoşgörü yalnızca hristiyanlara mı?
şimdi abuk subuk konuşacaklar. yok genelleme yok bilmem ne diye. ben size gözümle gördüğüm bi iki olay anlatırım. ev, bölge abilerinin yediği haltlarını falan ki ilk elden şahidim, ağzınız açık kalır, rezil olursunuz.
kuran, sünnet bilirim hacı. gerisi hikaye.
sözlüğün belki en iyi yazarının, yarısı doğru yarısı hayal ürünü olarak çiziktirdiği hoş bir anımsı öykü.
doğrudur böyle evler böyle abiler mevcuttur.
doğrudur "sen arada gel böyle hem yemek yeriz hem muhabbet ederiz" nevinden teklifler de olur, bize de olmuştur.
ama kendi deyimiyle 11 yaşındaki bir sabinin yazılan son diyalogda olduğu gibi kurandı, hadisti, sünnetti üfürmesi şayet çocuk veli falan değilse hayal ürünüdür.
zorunlu edit : gelen bilgilendirme üzerine; bazı durumlar ve kişiler için bu tür sorgulamalar mümkün olabiliyormuş. evet evet bildiniz. sirkeci veli beyler! ;)