çok sevmenin bir işe yaramaması

    1.
  1. az ve öz sevmenin daha kıymetli, daha çok rağbet gören bir şey olduğundan değildir. çok sevmek; çok acı çekmek, çok perişanlık, çok fazla elem demek de değildir. onun çatısının altına girenler bilir. çok sevmek işe yarasın diye yapılan bir eylem hiçbir zaman olmadı hayatımızda, bunu en iyi bilenlerdenim. ama çağın pragmatist yapısına biraz ağır, iğreti ve seküler kaldı. dağları delmenin modası çoktan geçti. nicelik bakımından düşündüğünde çok seven birine her şey az gelecektir. birkaç dakika, birkaç cümle, birkaç saat ya da her neyse. ben şimdi seni çok seviyorum diye götümü yırtsam bana '' benim için ne yaptın'' diye bir soruyu ses hızıyla soracak milyonlarca insan var. bu milyonlarca insan arasından 1 kişi zaten bunu vakti zamanında sormuştu. cevap vermekte zorlanmıştım. çünkü ben onun bu soruyu bana soracağını hiçbir zaman düşünmeyecek kadar çok sevmiştim. öte yandan elini bile tutmadığım insanın bana böyle sorular sormasını içerlemiyor değilim. onu ötelemek için söylemiyorum. ben onu süzerek, özümseyerek, çok özleyerek, insanların bana gülüp geçeceği kadar saçma sapan seviyorum. bunu ne ona ne de başkasına kanıtlamak zorunda değilim. her şey ortada. çünkü sevenler 12 de 1 de horlamaya başladı, sınırları vardı. çok sevenler kaldı buralarda, saatler sabah ezanına vurmuş olsa bile...
    10 ...
  2. 5.
  3. bir işe yarayıp yaramayacağı aklına gelmeyen ama çokluğuna azlığına karar verdiğin zaman seni derinden yaralayandır. hayır tutup da bunu o insana söylesen ''benim için ne yaptın'' diyecektir. dedi de. öğrenmiş olduk işte o an. ayıp öyle şeyler söylenir mi hiç felan da demedim. bir kişinin kırıcı olması yeter de artar bile zaten. bu cümleden sonra diyecek bir şey bulamıyorsun keza. şunu anlamıyorum. biz çok sevmeyi hedeflemiyoruz. bunlar kendiliğinden olan şeyler. sanki sen bunu ona karşı bir kart olarak kullanıyorsun, baskı yapıyorsun algısını nereden alıp da bizim yüzümüze vuruyorlar? o tam bir muallak işte. kimsenin seven, değer veren birine ihtiyacı yok diyemem ama birçok kişi bu konuda riyakar. yalnızım, sevgiye açım diye zıbaranlar bir bakımışsın egoya dönüşmüş. anlam veremiyorsun. bu çağın insanı hep söylerim: ''nankörlerin efendisidir. '' kendisine olan sevgiyi, saygıyı, nezaketi daima karşı tarafın bir zaafı olarak görmekten kafayı yemiş. çok ya da az sevmek değil konu. konu o bile olsa bu devirde eli yüzü düzgün, seven, dürüst, samimi bir insan bulursan öp başına koy. cümlenin başında ''çok ya da ''az'' olması önemli değil. bizim açlığımızı çoğaltıyorlar. sonra karşılık alacak insan bulamıyoruz. en kötüsü de bu.
    14 ...
  4. 8.
  5. 10.
  6. "defalarca test edildi ve onaylandı" diyerek katıldığım tespitin dibi olan tespittir. sevgi aşk sadakat iyilik bunlar para etmiyor bundan sonrada etmez gibi.

    insanlar öylesine bir ruh haline sokuldu ki kimsenin kimseye tahammülü kalmadı. her gün televizyonlarda çıkar uğruna ruhunu satan insanları görüyoruz evlendirme programları adı altındaki iğrenç şeyler dayatılıyor hırsızlık yapan değil yapmayan ahlaksız gibi görülüyor her köşe başında her vakıfta tecavüz skandalları patlamış terör almış gitmiş. insanlar bunları görüyor tabi üzüm üzüme baka baka kararır hesabı ruhlarımız bozuluyor günden güne. böyle bir ortamda aşk gibi sevgi gibi şeylerin bozulmamasını beklemek zaten saçma olurdu..
    7 ...
  7. 2.
  8. şiirler kazanır. biz kaybedeniz.
    ....

    Kolumda bir ışık gibisin
    Yürüyoruz şehre atlılar gibi

    Çiçek açan şehre bakıyoruz
    Aşk ki bizim berrak gökdelenimizdir
    Sargıları açıldı bileklerim zinde
    Gözlerim tek tek geçiyor iklimleri
    Şanlar içinde

    Yabancılar yağıyor sabahları
    Netlikle bulduğum sen misin
    içimde akar
    O yeraltı suları sen misin

    ....
    3 ...
  9. 9.
  10. karşınızda ki insan bu sevginizi hissetmiyor ya da hissetmek istemiyorsa yaşanacak durumdur. hissetmiyor ise bu tamamen sizle alakalı bir durum olup karşı tarafa sorumluluk yüklemeyi gerektirmez. çünkü hissettirememişinizdir ama hissetmek istemiyorsa yapılacak çokta bir şey kalmamıştır. unutmak gerekir.
    2 ...
  11. 6.
  12. yaramaz tabii. sizi sevmeyen bir kişiyi daha fazla sevmeye çalışmayın. dünyada sevmek ve sevilmek isteyen milyonlarca kadın ve adam var. dans var, parti var, eğlence var, akış var. ölmeye mi geldik? yani evet öleceğiz ama bence yine de dans etmeliyiz. hayatınızın sonuna geldiğinizde pişman olabilirsiniz. o yüzden bana güvenin derim.
    3 ...
  13. 3.
  14. Birbirini anlamayan ufak sorunlarda bile kendini tartışma içinde bulan kavga arsızı çiftlerin artık kendilerine söylemeye basladıkları cümledir. Çok sevmek böyle bir durumda sadece olacağı geciktirir.
    2 ...
  15. 7.
  16. çok skmenin işe yaradığının kanıtıdır.
    3 ...
  17. 15.
  18. Çok sevmemek gerek evet. insan eğer birinden etkilenmişse, kendisini hiç sevmese de onun peşinden ayrılmaz. Aynı orantıyla birinden etkilenmemişse, kendisini çok sevsin ama yine de dönüp bakmaz ona. Sevmemek en güzeli bu dünyada, sevecekseniz de yanlışlıkla, söylemeyin sevdiğinize bu durumu. Siz onun gölgesini bile sevdiğinizden bahsederken o "keşke karşına hiç çıkmasaydım" der. Sevmek insanın kendisine zulmüdür.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük