çok sevmekten korkma, sadece bu çok sevmenin, sevginin karşındaki kişi tarafından anlaşılmasından çekin, kork; çünkü çok sevilmeyi her bünye kaldıramaz, bu hep böyle olmuştur.
Bir kere sütten dili yanınca insanın, bırakın yoğurdu üfleyerek yemeyi yoğurt yemek istemiyor. Ya yanlış seçim yapıyoruz ya da hayatımıza girenler çok iyi oyuncu. Daha fazla Yıpranmamak için uzak duruyoruz. Korkunun da ecele faydası yok derler ya hani, elbet Birgün birine kendimizi kaptıracağız. Bu korku sebebiyle, sevgimizi hep dizginlemek zorunda kalıp belki de eksik yaşayacağız.
Şimdiki sevdiğim kıza açılmazdan önce çok ama çok korktuğum şeydi bu. Ya onu sevmemek için çok uğraştım. Açılamayacaktum da zaten. içimde öldürecek bitirecektim bu duygumu. Ondan önce sevdiğim vicdansız benim çok canını acıtmıştı çünkü. Çok buhranlı zamanlar geçirmiştim. Lise yıllarındaydım tabi o zamanlar. Hocalar kaç defa geldiler yanıma. Neyin var, hastamısın sen, geçen sene böyle değildin vs. Babama bile sordular oğlunuzda bişey var ailevi sıkıntılarınız mı var diye ordan babam sıkıştırıyor. bir yandan da Annem sıkıştırıyor ama ona kimse bişey demedi. Anacım kendisi anladı bendeki değişikliği. eğer reddetmeseydi ikisine de söyleyecektim. Gelin buldum size diyecektim. Ama reddetti. Onun için kimseye karşı bişeyler beslemeyecektim artık.
Aradan uzuuuunca bir süre geçti o çıktı karşıma. Esranın(adı esraydı) yarası hala kapanmamıştı onun sayesinde kapandı. Ama dediğim gibi ona da açılmayacaktım kendimi riske atmak tekrar bi kuyudan çıkmışken başka bir kuyuya düşmek istemiyordum. Sonra öğrendim ki o da beni seviyormuş lan. Vay anasını dedim. ilk defa benim sevdiğim biri sevdi beni. Bundan sonra mı? Hayırlısı diyorum artık.
olağan davranış. zaten çekilen acılar bundan kaynaklanmaz mı ? çok seversen karşıdan da aynı şeyi beklersin. senin yaptığın fedakarlıkları onun da yapmasını beklersin. yapmaz kahrolursun, üzülürsün. sonraları bunlar sorun olur kavgalar edersin ve onu üzeceğine alttan alırsın...
genelinde ters tependir. ne kadar çok korkulursa sevmekten bir o kadar daha sevilir, bağlanılır karşındaki insana. korktukça üstüne gelir, seni alıştırmaya çalışır bir şekilde ama her zaman güzelliklerle son bulmaz ve o an korkularının boşa olmadığını anlarsın ama iş işten çoktan geçmiştir...
yeniden acı çekeceğini, üstelik bu sefer daha ağır olacağını bilmektir. şans verememek, olumlu düşünememektir. çok sevmekten değil, çok acı çekmekten korkmaktır.
çok sevmekten korkmak... korkanın suçu yoktur o sadece sevmiştir. bütün suç korkutandadır. bezdirmiştir onu. kalbine teker teker tuğlalar örmüştür. korkutmuştur onu. seversen hep böyle olur diye... korkmuştur işte...
işte yersiz davranışlar silsilesinden bir tutam daha.
çok sevmekten korkan insanın "sevmek" kelimesini ağzına almaya bile hakkı yoktur. bu kadar açık ve net. sevmek için hiçbir şeyi göze alamıyor musunuz? o zaman bırakın, sevmeyin. zaten sınırlı yollanmış şu dünyaya sevgi denen şey; ve bunu kalkıp boşuna harcamaya kimsenin hakkı yok. sevgiyi layığıyla yaşamak için bekleyenlerin hakkını da yemeyin.
sevmeyi bilmiyorsanız ve bunu yaşamaktan korkuyorsanız "sevmeyin". ya da durun; illa ki korkacak bir şey mi arıyorsunuz? o halde çok sevmekten değil, sevdiğiniz kadar sevilmemekten korkun. çünkü karşılaşacağınız en iyimser tablo bu olacak.
tüm bunlara rağmen hala sevdiğiniz derecede sevileceğinizi mi sanıyorsunuz? sanırım farklı boyutlarda yaşıyoruz.
