hiç bir zaman aynı şekilde karşılık görülemeyendir ne yazık. "sevmek" evet belki, ama "çok sevmek" hiç bi zaman aynıyla karşılık görmez. er ya da geç farkedilir ve insan egosu buna katlanmaz. yorar, acı çektirir... vs. işte bu yüzden hiç gerek yoktur. sevmek yeterdir.
Bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
işte o, insanın bir yerde, aşka boyun eğmesi
Kırılmak, bölünmek, o hep bütünlenmek
O çok sevmek, tenin bir başka tene değmesi.
Yanmak mı o eski çağlarda yanmak
Kül olup savrulmak rüzgara karşı
ilk kesilmişliği mağrur ellerimizin
O çok sevmek, kanımızın o ilk akışı.
işte pınarlar, testiler, ırmaklar, çeşmeler
Kanlı avuçlarla içmek aşkı kanmadan
O kıyılarımızdaki denizin ilk coşkunluğu
O çok sevmek büyütmek onu hep, orada o zaman
Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.
Öyle delicesine, öyle korkunç, öyle çılgın
O çok sevmek o yanardağ, o ateş, o yangın...