bugün

çok da kırılmaktır, karşılıklı olduğu anlar da bile. çünkü sevgiyle beraber o sevgiden kaynaklanan ufacık bir sorunu bile çok büyük hisseder insan! hele ki karşılıksızsa sevgi ya da terkedilmişse seven* o sevginin büyüklüğü kadar büyük bir acı çekmektir.
insan olmanın en önemli kanıtıdır.Çok ta uzatılacak bir mesele de olmamalıdır.Çok sevmek insan olmak,sadakat iyi bir insan olmak ve tekrar sevebilmek insan kalmanın ta kendisidir.
şıpsevdi sakızlarındaki manileri yaşamktır.
acı çekmektir çok sevmek. çünkü çok severse insan, bi şey kesinlikle eksik olacaktır, bi şey kesinlikle yeterli gelmeyecektir. can baba'nın dediği gibi;
"...
çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
ve zaten genellikle o daha az sever seni,
senin onu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
"
insanların aslında sadece bir defa başına geldiği eğer kazık yerse kolay kolay sevemiceği gerçeğidir. bir defa seversen onu unutamazsın.
sevmenin azı, çoğu mu olur denilesidir....seversin yada sevmezsin...
çok sevilmek ister...

eğer karşılık alamazsa, bırakır gider..
çok kaybettiren eylemdir.
çok ölmektir, öldürmektir. birini sevmek için onu öldürmek gerekir.
insana, "asla ile baslayan cumleler" ini unutmasini mumkun kildirtan bir durumdur.
(bkz: anlatılmaz yaşanır)
gözler... eskisi gibi değildir artık. o'ndan başka herkes çirkindir, soluktur, gösterişsizdir.
mantık... yerinde yoktur artık. o ne dese doğrudur, ne yapsa yerindedir.
gözyaşları... özgürlerdir artık. o'nun bir sözüyle bırakıverirler kendilerini.
eller... soğuktur artık. ısıtabilecek tek şey vardır: o'nun elleri.
ve kalp... bağımsız değildir artık. o'nun kalbiyle aynı anda atar.

ve aynı anda durmasını dilersin...
daha da çok sevmekle devam eder ve son bulmaz.
nasıl, ne şekilde gelişir, nerede oluşur, ne kadar zaman gereklidir sorularının kesin cevabı yoktur. tek bildiğim, aklınıza yokluğu geldiğinde "allahım nolur ayırma bizi" bizi dua edersiniz.
seni bir serçenin gözyaşları kadar çok çok seviyorum demektir.
her türlü psikolojik ve sinirsel rahatsızlıklara sahip olma sebebi. ***

edit: nah döner, bok döner; ama dönerse o benimdir benim...*
2 gün uyumamış birinin saati kurup uykuya dalmasıdır birini çok sevmek.

Uyku ne kadar uzun sürse de saat çalıp uykunun en güzel yeriN de uyanmak zorunda kalınca da çok kısa gelir . işte o bitiş anında ise gözkapaklarınızın vücuda karşı tepkisi gibi şiddetli ama işe yaramayacak hallerde bulursunuz kendinizi taa ki bir sonraki uykuya kadar.
duyguları kelimelere döküp de entry girememektir.
iki kere başardığım ancak ikisinde de aynı karşılığı göremediğim hede. bu dünya biraz adaletsiz mi bana mı öyle geliyor ?
(bkz: çok sevmekten yorulmak)

iki türlü de düşünülebilir bu "bkz". birincisi; bazen o kadar çok seversiniz ki, geceniz gündüzünüze karışır, artık sevdiğiniz insanın, sizi her dakika izlediği düşüncesiyle, sanki tiyatroda çok önemli bir rol oynarmışcasına yaşarsınız*. kendinizi düşünemez hale gelirsiniz, yatağa yatarsınız, aklınızda yine o vardır, yorulmuşsunuzdur, ama bu tatlı bir yorgunluktur. ikincisi de; seversiniz, çok seversiniz ve çok defa sevmişsinizdir, ama gelin görün ki karşınızdaki insan ne yaparsanız yapın, aynıdır. artık sevmekten, sevgi vermekten, sevgi verip alamamaktan yorulursunuz. hiçbirşeye değmeyeceğini düşünürsünüz ve kalbinizi sizi üzen her insanın gidişiyle birlikte, yeni sevgilere biraz daha da kapatırsınız...
(bkz: aşkı gökyüzünde tutmaya çalışmak)
bi insanın aynı anda çok kişiye yapabileceği eylemdir.annesine, babasına, kardeşine, arkadaşına, dedesine, eşine, çocuğuna kime olursa olsun en güzelidir en zararsızıdır.
çok sevmek = çok acı çekmek.
deli olmaya davetiye çıkarmak;yinede isyan etmemek.*
çok sevdim
hemde eşşekler gibi
ballı süt gibiydin
sütünü içtim
balı dibinde kaldı
iyi karıştıramışım seni
keşke seni karıştırırken,
çorba kaşığı kullanmasaydım
balına hasret
sütüne hasret
gönlüm sana hasret
çok sevdim seni
hemde eşşoğleşşekler gibi...