hayatın size yaptığı kahpe oyunlardan biridir. seversiniz seversiniz kavuşamassınız ya elin olur ya paranın. paranız yoktur gidip alamazsınız, destek çıkanınız yoktur cesaret edemezsiniz. içersiniz kafanız trilyon olur ulan dersiniz şimdi dayanıyorum kapısına arkadaşlarınız engel olur. kafanız ayılır sonra cesaret edemezsiniz. ulan ölüyorum ben seviyorum biri yardım etsin dersiniz kimsenin umrunda olmazsınız. çünkü sizi yaftalamışlardır sen sevmiyorsun takıntı olmuş diye. seviyorum ulan seviyorum dersiniz dersiniz de kimseyi inandıramazsınız bi siz bilirsiniz bide o ama ne çare...
ben imkansızı sevdim kısmet neylesin...
ulan sözlük içtim kafamda güzel fakat seks muhabbetin den başka bi sikim yok. derdi olan aynı zamanda dertleşecek olan varsa ben burdayım...
bazen sevilmemektir çok sevip de kavuşamamak: o sevginin git gide artması, acıya dönüştükçe hırsla makyajlanması, ve hırsın verdiği inatla git gide daha da katlanmasıdır.
bazen maddiyatın el vermemesidir bu acının sebebi. belki bir mesafe girmesi ilişkiye para yüzünden, veya bir sınıf farklılığı aileler yüzünden. ve bir türlü aileleri yan yana tutamamaktır çok sevip de kavuşamamak.
bazense yüzünden düşenin bin parça olmasının sebebidir bu kavuşamamazlık. onunla olmak isterken onunla ve huylarıyla bir türlü mutlu olamamaktır. cebelleştikçe sadece acı çekmektir sevgilinin karakteri ve huylarıyla. onun tek bir surat asıklığına bile yanarken, ipekten narin görünen parlak tenine dokunmaya bile kıyamazken, her şeyi sıfırdan başlattığına inandığın için yanına her yaklaştığında aynı tavır ve davranışlarla kırgınlıklarının en başına dönmektir. o da seni istemektedir belki. saçlarının ıslak yalnızlığını okşamak istediğin bu bedenin sahibine her yaklaştığında ruhunun kanamasından artık bunalmaktır. ve nefessizliğin terkidir bu belki de. beslenemeyen sevginin ruhu uzaklara kaçırmak istemesidir... acı, biteviye... özlem, biteviye...
iki kişiden biri yada ikisininde aslında sevmedikleri gerçeğidir. Genelde tek taraflı bir terkdir lakin yüreği yanan asla ama asla ayrı kalıp o yangının kendisini yakmasını değil, sevdiğini ısıtmasını ister.
çok kötü bir hissiyat lan.
struma gemisinde olduğunu bile bile nadia'sına kavuşamayan prof. wagner geldi aklıma.
serenad okuyanlar bilir.
fazla soğanı olan varsa versin.